Avrupa Birliĝi hem nala hem çiviye vuruyor

Avrupa Birliĝi Komisyonu’nun Genişlemeden Sorumlu Üyesi Komiser Gunter Verheugen ilk kez Diyarbakır’ı ziyaret etti.

Verheugen bu ziyaretinde Ankara’da Türk Devlet Yetkilileri ile, Amed’de de Amed Valisi Abdulkadir Yazıcıoĝlu, Amed Belediye Başkanı Osman Baydemir ve bazı köylülerle görüştü. Valiyle görüşmeden sonra 20’ye yakın sivil toplum örgütleri yetkilileriyle de görüşen Verheugen programda olmamasına raĝmen Leyla zana ile de özel bir görüşme yaptı.

Verheugen görüşmelere başlamadan önce basına verdiĝi demeçte kısaca şunları söyledi: „Bu Diyarbakır’a ilk gelişimdir, uzun zaman burda bir çatışma vardı bu sebeple burayı ziyaret etmek benim için önemlidir.“ Daha sonra Amed Valisi Abdulkadir Yazıcıoĝlu ve sivil toplum örgütleri yetkilileriyle görüşen Verheugen daha sonra Belediye başkanı Osman Baydemir’le görüştü. Görüşmede Verheugen’e 27 taneli bir tesbih hediye eden Osman Baydemir „Umut ederizki Avrupa Birliĝi bir an önce Türkiye’ye müzakere tarihini verir ve Türkiye AB’nin yirmiyedinci üyesi olur. Türkiye’ye müzakere tarihi verilse demokratikleşmede ilerleme kaydolur“ dedi.

Verheugenle birlikte gelen heyetten sızan haberlere göre Verheugen’in kanaatı şöyle: „Türkiye kaĝıt üzerinde Kopenhag kriterlerini yerine getirmiştir, ancak uygulamada eksiklikler vardır ve yine bu kanaata göre Türkiye müzakere tarihini hakketmiş bulunuyor.“ Eksikliklerden maksadın „Ana dilde yayın“ „sorgulama sırasında işkence“ gibi şeylerdir. Kürd Ulusu’nun tanınması, dil ve alfabelerinin resmi olarak kabul edilmesi, bölgesel idare v.s. gibi şeyler yok.

Her ne kadar programda olmazsa da Dep eski milletvekillerinden Leyla Zana ile de görüşen Verheugen görüşmeyi ikili olarak gizli tuttular. Görüşme esnasında içeriye basın mensuplarından kimse alınmadıĝı gibi, görüşmeden sonra da gazetecilerin sorularına cevap verilmedi. Ama basına yaptıkları açıklamadan anlaşılıyorki Leyla Zana da Osman Baydemir gibi Türkiye’ye müzakere tarihinin verilmesinden yana bir tavır takındıĝıdır.

Görüşmeden sonra basına yapılan açıklamada Leyla Zana “Sayın Verheugen uzun zaman davamızla ilgilendi. Bu konuda duyarlılıklarını dile getirdi. AB sürecinde çabalarını ve bu konuda yapmamız gereken konular konusunda ikili görüş alışverişinde bulunduk. Bu ülkenin genel sorunlarını ve geleceğini konuştuk. Farklı düşünmüyoruz. Çok gerekli bir görüşmeydi, olumlu geçti” dedi.

Verheugen ise, “Türkiye’nin demokratikleşmesini ve modernleşmesini destekliyorum. İkimiz de gelecekte demokrasi ve hukukun üstünlüğünün korunmasını çok önemli olduğundan bahsettik. Faydalı bir görüşme oldu, bundan dolayı mutluyum“ diye konuştu.

Öyle anlaşılıyorki Türk Devleti, Leyla Zana, Dehap Yetkilileri ve Avrupa Birliĝi yetkililerinden bazıları Kürd Halkı için özel bir statü istememektedirler. Hepsi Türkiye’nin sözde demokratikleşmesi konusunda aĝızbirliĝi yapmışlardır. Ne yazıkki 80 kusur yıldır demokratik bir ülke olduĝunu idda eden Türkiye’de bu güne kadar Kürdlere hiçbir hak verilmedi, Kürd Ulusu tanınmadı ve inkar edildi. Türkiyenin A.B. aday adayı olacaĝı sırada yayınlanan A.B. belgesinde tek kelimeyle kürd kelimesi geçmiyor. Anlaşılan A.B.’nin arzusu bazı demokratik haklarla Türkiye’yi kendi çizgisine çekmek ve problemleri azalmış bir üye kazanmaktır, yoksa Kürd Ulusu ve hakları umurunda deĝil, hakeza Türk devleti ve yandaşları kemalist kürdlerin de amacı budur!..

07.09.2004
M.Nureddin Yekta

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir