Son günlerde çatışmaların şidetlendiĝi, barıştan bir adım daha uzaĝa gittiĝimizi hepimiz görüyoruz. Hükumet çevreleri, devlet erkan ve kurumları, Akpye yakın kürd çevreler, Kürd halk mücadelesinden önce kendi şahsını, makamını, rantını düşünen kürdler ve devlete yaĝcılık çeken kürdler bütün faturayı PKK’ye çıkarmaktadır.
“Ne olduda PKK silaha sarıldı, Devlet yumuşamıştı, Başbakan sorunu çözmeye başlamıştı, tam bu esnada PKK yine silaha sarıldı.”
Sanki PKK silah bıraksa AKP ve Başbakan hemen kürd sorununu çözecekmis. Buna sadece gülünür ya Allah aşkına.
Sayın Başbakanın 2005 yılında Amed‘de yaptıĝı konuşmasında söylediklerini hatırlıyalım. Ne demişti?
Geçmişte pek çok siyasi ve idari hata yapılmış.
Kürd sorunu bu milletin bir parçasının değil, hepsinin sorunuymuş.
Sorunların parça parça adresi olmazmış, bütün sorunlar Türk, Kürd, Çerkez, Laz olsun, tüm Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının ortak sorunuymuş.
Bu ülkede hangi sorun varsa onun çözümü için adres kendileriymiş.
Türkiye’de yaşayanları birbirine bağlayan bağın Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıymış.
Geçmişte yapılan hataları yok saymak büyük devletlere yakışmazmış, büyük devlet, hatalarını, sevaplarını masaya yatırma özgüvenine sahip devletmiş.v.s…
O gün yine söylemiştik Başbakanın çözümü aynende diĝer Türk liderler gibi çözümsüzlüktür. Diyarbakırda söyler Anakara‘da unutur.
O zamanlar belki bazı yumuşamalar olur demiştik, ama bu çözüm olmaz dedik. TRT 6 ve kürdçenin bazı alanlarda serbest bırakılması hayıra alamet sayanlarımız oldu. Kürd sorunu dendi, kardeşlik projesi, demokratikleşme projesi ve şimdi terör sorununa kilitlendi. Yani başbakana göre de Kürd sorunu eşittir terör sorunu.
Tek Millet, Tek Devlet, Tek bayrak Tek dil!
Eeeee! Hani Kürd sorununu çözecektiniz Sayın Başbakan!..
Anlaşıldı Başbakanın son çözümü imha operasyonlarını yaptırmak, siyasiler tutuklattırmak, kalanlara da gözdaĝı vermek ve korkutmak, eh bir kısmına da göz boyamak icin güler yüz göstermek, hepsi bu.
Şimdi bazıları diyecktirki “Hoca yine ince ayar yapıyor falan.”
Deĝil kesinlikle deĝil. Benim PKK ile hiçbir ilişkim yok ve onlara düşman da deĝilim. Farklı siyasi görüşlere sahibiz ama her şerrin faturasını sadece PKK’ya çıkarmak da yanlıştır.
Haydin diyelim PKK haksız, (ki bence öyle) PKK her kötülüĝün anası! Peki devlet ve Sayın Başbakan PKK’yi silahsızlandırmanın dışında Kürd sorununa hangi çözümü getirdiler. Kürdçe harfler bile henüz Kabul edilmedi. TRT 6 kanunla deĝil kararnamelerle yayın yapıyor, yarın bir başka hükumet gelir iptal eder. Kürd dili okullarda eĝitiliyor mu? Şimdi biri çikıpta Mardin Üniversitesinde yılda bir kaç kişi kürdçe öĝreniyor demesin Allah aşkına!
Devlet dairelerinde kürdçenin bir önemi varmı? Birakın önemi konuşanı cezalandırmıyorlar mı? Kürdçe savunma yapabilirmisin? Kürdçe nerede kullanılıyor?
Onbinlerce kürd siyasi cezaya mahkum edilmiştir. Kimisi hapishanelerde çürüdü, kimi Avrupa’ya kaçtı. Devlet bunlara yönelik bir iyileştirme yoluna gittimi?
Örnegin 1993 yılından sonra siyasi ceza alanların zaman aşımı ne kadar biliyormusunuz?
35 yıl!
Sayın kemal Burkayı reklam amaçlı Türkiye’ye götürüyorlar. Zaten Sayın Burkay’ın şu an mahkum edilmiş bir cezası yok. Tanıdık Kürd simalarıyla sadece göz boyamak istemektedir devlet ve başbakan!
Kısacası AKP ve Başbakan çok güzel oynuyor.
PKK bahane edilerek kürdlere hiçbir hak verilmiyor. Pkk olmasaydı yine verilmezdi.
Devlet kürdlere hangi hakkı verdi de PKK engelledi de bırakmadı.
Bunlara ancak gülünür
Dostlar: Devletin Kürd Halkı lehine hiçbir projesi yoktur ve imkanı varsa hiçbir zaman da olmayacaktır!
Baksanıza ne tehditler savuruyorlar:
Bakın neler diyor sayın başbakan!
Bir öleceğiz ama bin dirileceğiz!”
“Milletimiz vatandaşımız hiçbir kutsalı olmayan bu cinayet şebekesinin bertaraf edildiğini görecektir.”
“Meşruiyet çizgisine gelmek isteyenler şimdiden pozisyon almalıdır.
Hiçbir siyaset birlik ve bütünlüğümüzden kardeşliğimizden önemli değildir.
Bütün siyasilerin, herkesin günlük kaygılarını bir tarafa bırakarak destek olmasını bekliyoruz.”
“Demokrasiden, özgürlüklerden geri adım atmadan bu meseleyi halledeceğiz.
Bütün devlet birimlerimizle bunun hazırlığını en ince ayrıntısını yapıyoruz.
Sıcak bölgelerde profesyonel kadroların görev alması için hazırlıklar son safhaya geldi.
Emniyet teşkilatımızda bu alanda bütün personeliyle yer almıştır, yer alacaktır. Bütün güvenlik güçlerimiz koordinasyon içinde uyumlu ve ortak amaca yönelik mücadelelerini yürüteceklerdir.
Biz bu ülkede tek millet dedik, tek bayrak dedik, tek vatan dedik, tek devlet dedik.
Bu yola böyle devam edeceğiz. Vatan topraklarımızın üzerinde asla ve asla ameliyat yapılmasına müsaade etmeyeceğiz.
Kimse bu tür kuru hayaller içerisine girmesin.
Böyle bir operasyona kimse tevessül etmesin.”
Kısacası: Ey kürdler iyilikle boyun eyin yoksa size geçmişte olduĝu gibi yine zorla boyun eydirirz! diyor hayali osmanli Padişahımız!
Türk Devleti, Türk Başbakanları, Türk yetkilileri hala Kürd sorununu PKK’ya baĝlıyorlar, sorunu PKK çıkarttı sanıyorlar, hala PKK’nin Kürd sorununun bir neticesi olduĝunu anlamış deĝiller!… Ya da anlamak istemiyorlar!
Kürd haklarının gasbının idamesi için PKK sadece bahanedir! Eĝer yalan söylemiyorlarsa o zaman PKK ne yaparsa yapsın Kürd Hakları verilsin, bakın o zaman kimsenin çocuĝu daĝa çıkar mı?
Yok tek gayeleri Kürd Halkını şu veya bu proje ile yoketmek!
Ama yanılıyorlar.
Kürd eski kürd deĝil!
Bir PKK örgütü gider başka bin PKK örgütleri gelir
Kürd tehditten korkmaz.
Operasyonları da bir sonuç vermez.
Sadece zavallı halkın çocuklarına olur olacaklar.
Başbakan daha fazka oy aldıkça Kürdlere karşı daha da gaddarlaşıyor, ama herkes bilmeliki zülmün sonu yoktur.
Allah’ın Kürdlere verdiĝi hakları gasbediyorlar. Allah‘ın sınırlarını aşıyorlar.
Allah’ın koyduğu sınırları kim aşarsa onlar zalimlerin ta kendileridir. Bakara/229
Allah zalimleri sevmez.” Ali İmran/57
Allah’ın indirdiği ile hükmetmeyenler zalimlerin ta kendileridir. Maide/45
Biliniz ki, Allah’ın lâneti zalimler üzerinedir. Hud/18
M.Nureddin Yekta
22.05.2011