Türk Kemalistleri ile Türk İslamistleri arasında tercih yapmak!

Cumhuriyeti kuranlar, kurdukları sistemin yerleşmesi, saĝlamlaşması için ne gerekirse yaptılar. Karşı çıkanları acımasızca etkisiz hale getirdiler. Sadece kürdleri deĝil aynı zamanda sistemi kabul etmeyen türkler de aynı akibete uĝradı. Şeyh Esad efendi, İskilipli Atıf Hoca ve daha yüzlerce din adamı ve memleketin ileri gelenleri bunun örnekleridir.

Yeni sisteme alışamayan kürdler ve türkler etkisizleştirilirken buna bir de kılıf bulunmuşt. “Yedi düvele karşı savaştık devlet kurduk, bunlar hain devletimizi yıkmak istiyorlar, dolayısıyla hakettikleri cezayı bulmaları lazım.” deniyordu.

Yıllar sonra kürdlerden de birileri, Cumhuriyetçilerin yaptıĝını haklı göstererek “sistem yeni oturuyordu kürdler sistemi tanımıyor ve ona karşı çıkıyordu, sistem kendini korumak zorundaydı, dolayısıyla sistem kürdlere katliam uygulamamıştır.” deyip kemalizmi savunmaya yeltendiler.

Sistem kuruldu ama yeni Türkiye halkı bu sisteme alışamadı. Zaman zaman isyanlar olduysa da şiddetle, katliamlarla bastırıldı.

Kürdler serhildanlarla sisteme karşı çıkarken, türkler sistemi içten fethetmeye çalıştı. Çünkü Türk halkı devletçidir, ne olursa olsun önce devletim, eksiĝini sonra tamamlarım der, ama kürdler öyle deĝil, “benim istediĝim ideoloji ve inanç üzeri olmazsa varsın olmasın bir kürd devleti” der ve aynı inanca sahip işgalci ve düşmanlarla birlikteliĝi seçer!..

Türkler böyle deĝil, hem devletine sahip çıkar hem de içteniçe mücadelesini sürdürür. Bu sebeple de 80 yıl boyunca bütün camilerde ve özel medreselerde (sonraları İmam-Hatipler de eklendi) Kuran dersleri adı altında türk islam sentezcileri yetiştirildi ve 80 yıl sonra kemalizmi hezimete uĝrattılar.

Şimdi sistemin adı kemalizm olsa bile, idare ve hakimiyet tamamen türk islam sentezcilerindedir.

Menderes ve Özal’la denen bu mücadele AKP ile başarıya ulaştı diyebiliriz. Türk halkı devletçidir demiştik. Her şeyden önce devletini düşünür. Necmettin Erbakan’ın “küfür de osla bir milletin devleti olmalıdır” sözü çok manidardır.

Hezimete uĝrayan kemalistler, kemalizmi eski gücüne kavuşturmak için “cumhuriyet mitingleri ve gezilerle” denemeye kalktılarsa da başarıya ulaşamadılar.

İmralı’da bulunan Öcalan durumun gayet farkında olduĝu için kemalistleri bırakıp AKP ile diyaloĝu geliştirdi. Böylece cumhuriyet mitingleri ve gezide kürdler kemalistlere destek sunmadı.

Bir zamanlar kürd dostu olarak bilinen Perinçek gibi kemalistler Öcalan’ın bu tutumunu hazmedemediler ve ellerindeki kasetlerle Öcalan’ı tesirsiz hale getirmek istediler. Ve kısmen de başardılar diyebilirim, çünkü HDP ve Kandil Öcalan gibi AKP deĝil, kemalistlerden yana tavır koyunca Erdoĝan’ın hışmına uĝradılar. Savaş yeniden patlak verdi, ilçelerimiz tek tek yokedildi, insanlarımız hunharca katledildi ama gördüĝümüz gibi kemalistler Artivin’de kesilecek üç çınar aĝacına yaptıkları tepkiyi Kurdistan’da binlerce insanın öldürülmesine, yüzbinlerce ailenin evsiz barksız kalmasına göstermediler, göstermiyorlar!.

Ne yazıkki bazı kürdlerimiz de Kurdistan’dan daha ziyade Türkiye’nin içişleriyle meşguller.

“Artvinliler yalnız deĝilmiş, Erdoĝan anayasayı tanımıyormus v.s.”

Sevgili kürd ardeşlerim “Türkiye’nin içişleri sizi fazla meşgul etmesin, Türkiye devleti emin ellerdedir, mevcut idareciler sizden de kemalistlerden de daha çok devletini koruyor ve 90 yıl sonra elde ettikleri bu imkanları korumak için ne gerekiyorsa tereddütsüz yapıyorlar bunda kimsenin kuşkusu olmasın.

Dün bizimle olan Perinçek gibi sözde dostların da kime kapıkulu olduklarını görüyoruz.

Kanaatimce Türk kemalistleri ile Türk islam sentezcileri arasında tercih yapmak kürde bir şey kazandırmaz. Burda bir tercih yapmak ideolojik bir tercihtir kürd menfaatını düşünerek yapılan bir tercih deĝildir.

Kiminle oturup halkımıza asgari haklar elde edeceĝimize bakalım. Halkımızı düşünmek ideolojimizi düşünmekten daha önce olması lazım, çünkü görüyoruzki söz konusu devlet olunca partiler ideolojiler herkes için teferruattır.
Dün her hafta çıkıp bildiri yayınlayan askerden hiç ses çıkıyormu?

Dün seninle olduĝunu söyleyen kemalistler nerde şimdi?

Bizim için de önemli olan halkımızın meşru haklarını elde etmek olmalı gerisi benim için teferruattır.

Saygılarımla

29.02.2016

M.Nureddin Yekta

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir