Federal bir Kurdistan

Diyorlarki senin  “Kürd İslam Hareketi (cemaati)” tezin tutmadı. 30 yılı geçti hala bir parti olamadınız!

Evet bu tezi 1982’lerde ortaya atmıştım, kuşkusuz sadece ben deĝil şuurlu birçok müslüman kürd kardeşlerim (Prof Seyda Gabori’nin kurduĝu PIK gibi, daha sonra 1999’da feshetti) de aynı fikri taşıyordu, belki alanında dile de getiriyordu lakin birbirimizden haberdar deĝildik.

Ancak şunu unutmamak lazım! Bin yıldır müslüman kürdlerin kendi başlarına örgütlenmelerini engellemek için diĝer ırklardaki kardeşlerimiz! binbir cemaat kurarak bizi uyuttular. Öyleki kendi ismimizi bile söylemekten korkuyorduk. Kürdüm demek bölücü ve terörist olmak, kafir (haşa) olmak sayıldıĝı bir zamanda kalkıp “Müslüman kürdlerden bir cemaat oluşturmak ve ümmetin selameti federalden geçer” tezini ortaya atarak kürdlere de federal bir hak talep etmek 34 yıl önce kolay bir şey deĝildi.

Kürdlerin mustakil bir islami cemaati yoktu, ortak (deĝil aslında biz hep kuyruktuk) islami cemaatlerde de kürdçe konuşmak bile seni kominist, bölücü, kürdçü yapıyordu. O dönemlerde yetişkin olan kardeşlerimiz bunu çok iyi bilmektedirler.

82’de mahkemelere tabi tutulup Malazgirte sürgün edildik, 14 Nisan 1984’te de 59 imam Muş ve ilçelerinden karadeniz ve batıya sürüldük. O gün bugün Kurdistan coĝrafyasına geri dönemedim.

Ama bugün görüyoruzki: “BEN KÜRDÜM VE MÜSLÜMANIM ELHAMDULİLLAH, BENİM DE DİĜER IRKLAR GİBİ HER HAKKIM VARDIR, ÜMMET DİYORLARSA ONLAR DA SINIRLARINI KALDIRSINLAR, YOKSA BİZE DE DEVLET KURMA HAKKI DOĜAR” diyen yüzbinlerce imanlı kürd gençliĝi vardır.  Bu alanda hizmet veren bütün kardeşlerimize Rabbim her iki dünyada saadetler nasip etsin! 

Bugün hala gerek islami, gerek demokratik, kemalist, sosyalist kurumlarla önümüzü kapatmaya çalışan bir sürü sözde ortak kurumlar vardır. (Aslında bu kurumları kuzeyde yine türkler idare etmektedir.) Ama buna raĝmen gençliĝimiz herşeyi sorgulamaya başlamıştır. Bize gelen yüzlerce özel mesajlardan bunu görüyoruz. Ayrıca çoĝunluĝunu kürdlerin teşkil ettiĝi kurumlar bile bunu sorgulamaya başladı ve diyorlarki:

“Neden önce diĝer bütün sorunlar ama kürd sorunu en son çözülecek konu? Kürdçe dili eĝitim dili olsun, resmi dil olsun, eĝitim dili olsun v.s.”

Tıpta bir kaide vardır. “Hastalıĝı teshiş tedavinin yarısıdır.”

Gençlerimiz bu sorunu sorgulayıp anladıysa eĝer, özgür yarınlar çok yakındır demektir.

Ben umutluyum.

Özgür bir vatanda buluşmak ümidiyle!.

Sevgilerimle

M.Nureddin Yekta

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir