Müslüman alimlerin görevi, iyiliĝi emretmek kötülüĝü nehyetmektir.

Hayrettin Kaharaman’ın “Müslüman Kürtlerin alimlerine” ve daha öncede “bölünmeye giden yol kapatılmalıdır” adlı yazılarıyla kürdleri ve kürd alimlerini tahrik ediyor, suça teşfik ediyor!

Yazıma Kahraman’ın yazısından bir-iki paragrafla başlamak istiyorum. Yazısı şöyle:

“Ümmetin alimlerine!

İslam ümmetinin içinde her renkten, soydan, bölgeden, dilden, tabakadan insan vardır; bu insanlar arasında fazilet yarışı “iyi bir Müslüman olmak” ve “iyilik yapmak” hedefine yönelik olur; üstün, birinci, itibarlı ve değerli olmak da bu hedefe olan mesafeye bağlıdır.

İslam tarihinde bu dine ve İslam medeniyetine hizmet etmiş Türkler de vardır, Acemler, Araplar, Kürtler, Berberler, Çerkezler… de vardır.

Tasavvuf tarikatlarının mürşidleri, pirleri, şeyhleri içinde değerli, bu yolda mesafe almış, kâmil ve mükemmil olmuş çok sayıda Kürt de vardır.

Bu ümmetin içinden Kürdçe konuşan ve kendini Kürt hisseden bir millet vardır. Bu insanlarımızın da çoğu dindardır; Ehl-i Sünnet itikadına sahip, namazında niyazında insanlardır. Bunların diğer soy ve boylardan gelen Müslümanlarla ilişkileri kardeş ilişkisidir. Asırlarca da bu böyle olmuş, aynı safta namaz kılmışlar, aynı safta düşmanla savaşmışlar, aynı köyde ve mahallede komşu olmuşlar, aralarında hısımlık ve akrabalık bağları oluşmuştur.”

Buraya kadar söyledikleri doĝru ama daha sonra hak ile batılı karıştıyor.

İmam Sewri derki “halk tarafından sevilen bir alim görürseniz bilinizki o alim hak ile batılı karıştırarak söylüyor, eĝer sadece gerçekleri söylese ondan nefret edenler de çıkacaktır.”

Evet, doĝrudur, bugün Türkiye ve diĝer islam coĝrafyasının her karışında başkaları yaşadıĝı gibi Kürdler de yaşamaktadır.

Ancak diĝer halkların sahip olduĝu bütün haklardan kürdler mahrumdur.

Fehmi Şinnavi’nin dediĝi gibi “Ümmetin Mazlumları kürdler” konusunda kürd alimlerin dışında bütün alimler imtihanda kalmıştır, vebal altındadır. Kürdlere yapılan zülme sessiz kalmıştır, hatta kimisi bel’amca kürdün katline fetva vermiş, kürdleri yahudilikle, ermenilikle marxizmle itham etmiş, Kurdistan’a (kürdlerin yaşadıĝı coĝrafyaya) siyonistan demiştir.

Kürdler toplu katilamlara maruz kalmıştır.

Kürdlerin bir statü sahibi olmaması için “sözde ümmet” elinden geleni yapmıştır.

Paralel yapılarla binlerce kürd alimine ceza kesilmiş, kimisi hapiste çürümüş, kimisi onlarca yıl yurtdışında memleketine hasret kalmış, annesinin, babasının, kardeşlerinin cenazesine bile gidememiştir. (alim degil ama alimlerin talebesi olarak ben de bunlardan biriyim)

İktidar el deĝiştirmiş ama paralel yapıdan dolayı maĝdur olan alimlerimizin ve kürd kardeşlerimizin maĝduriyeti aynen devam etmiştir.

Kürd olmayan alimler kürdlerin de diĝer milletler gibi her hakka sahip olduĝu yalanını utanmadan devam ettirmektedirler.

Birgün bu kürdler de ümmetin bir parçasıdır, onları öldürmeyin, haklarını verin, dillerini renklerini yasaklamayın demedikleri gibi aksine, kürdler ümmeti parçalıyor diye katlinin cevazına hükmetmişlerdir.

Bu tür alimlerde din iman ve vicdan olmadıĝına kaniyim ama alim olmayan ümmetin diĝer fertlerinin vicdanına sunuyorum!

Sizin sahip olduĝunuz her hakka kürdler de kürd olarak sahip midir?

Kürdler İran’da fars, Suriye ve Irak’ta arap, Türkiye’de ancak türk olarak her hakka sahip olmuyor mu?

Kürdçe resmi bir dil midir?

Kürdçe olan bütün isimler neden deĝiştirilmiştir?

Kürd milleti 60 milyondur. Elbette bu 60 milyon içinde müslüman ve sunni (ki %80 böyledir) olanlar olduĝu gibi alevisi, gayri muslimi, sosyalisti, marxisti de vardır, türkler ve araplarda olduĝu gibi!

Halkının çoĝu müslüman olan coĝrafyada anayasası Kuran olan tek bir tane islam devleti yoktur. Kimisi laiktir, kimisi kırallıktır, kimisi sosyalizmdir!

Bunlar ölçü alınarak türkler ve araplar marxisttir yakıştırmasını yapan tek bir kürd alimi yoktur!

Ayrıca 60 yaşındayım bu güne kadar marxist ve kominist tek bir kürd alimine rastlamadım.

60 milyon kürdün içinde bazı marxistler ölçü alınarak kürdleri islam dışı inançla itham etmek, kendini müslüman olarak tarif eden hiç kimsenin haddi deĝildir.

Kürd alimi müslümandır, unutmayalımkı Osmanlı padişahlarının şeyhul islamları ve T.C. diyanet resilerinin çoĝu kürdtür!

Kürd alimi bölücü deĝildir birleştiricidir, ancak artık yalan üzerine kurulan kardeşlik edebiyatına inanmamakta ve kanmamaktadır.

Kardeşlik lafla edebiyatla deĝil, kardeşlik hukuku uygulamakla mümkündür.

Ölçü Peygamber efendimizin sözüdür.

“Kendi nefsine istediĝini mümin kardeşine de istemedikçe iman etmiş olamazsınız.”

Haydin kürd olmayan alimler!

Önce bu hadisin gereĝine iman edin sonra kardeşlik hukukuyla bir çatı altında birlikte yaşamaya devam edelim!

Devletleri ve idarecileri savaşa, şerre, kitale deĝil, barışa, kardeşliĝe, hakka, hukuka davet edin!

M.Nureddin Yekta

26.01.2018

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir