Hz. Yusuf (a.s.)
Kur'an'da ismi geçen Beni İsrail peygamberlerinden biri.
Hz. Yusuf, Kuran'da adı geçen peygamberlerden birisi olup, Yakub
Peygamber'in oğludur. Nesebi Hz. İbrahim'e kadar varır (Kamil Miras, Tecrid
Tercemesi, IX, 139).
Kur'an-ı Kerîm'de kendi adını taşıyan bir sûre vardır. Tamamı 111 ayet olan
bu sürenin 98 ayeti (4-101) Hz. Yusuf'tan bahseder. Bu ayetlerde
anlatıldığına göre Hz. Yusuf'un hayat hikayesi özetle şöyledir:
Hz. Yusuf'un on bir tane erkek kardeşi vardı. Yusuf fevkalade güzel ve son
derece zekî idi. Babaları Hz. Yakub en çok Yusuf'u seviyordu. Bu sevgiyi
ağabeyleri kıskanıyorlardı.
Yusuf (a.s) bir gece rüyasında on bir yıldızın, güneş ve ayın kendisine
secde ettiklerini gördü. Bu rüyayı babasına anlattı. Babası rüyanın, Hz.
Yusuf'un büyük bir adam olacağına işaret olduğunu anladı ve Yusuf'a rüyasını
ağabeylerine anlatmamasını tembihledi. Ancak, ağabeyleri bundan haberdar
oldular ve Yusuf'u öldürüp bir yere atmayı planladılar. Babalarından izin
alarak, gezip eğlenmek bahanesiyle Yusuf'u alıp kırlara, götürdüler. Onu bir
kuyuya attılar, gömleğini da kana bulayarak, "Yusuf'u kurt kaptı" diye
babalarına yalan söylediler.
Kuyunun yanından geçmekten olan bir kafile Yusuf'u buldu ve köle olarak
satmak üzere alıp, Mısır'a götürdüler. Orada az bir fiyatla onu Azîz (maliye
bakanı)'e sattılar.
Aziz'in hanımı Yûsuf'a göz koydu. Onu kendisiyle beraber olmaya çağırdı.
Yusuf (a.s) bunu kabul etmeyince, ona iftira edip kocasına şikayet etti ve
hapse attırdı.
Hz. Yusuf senelerce hapiste kaldı. Orada hükümdarın şerbetçisi ve aşçısı ile
tanıştı. Onların gördükleri rüyaların yorumunu yaptı. Birisinin, kurtulup
efendisinin hizmetine devam edeceğini, diğerinin ise öldürüleceğini söyledi.
Sonunda dediği çıktı. Hz. Yusuf, kurtulana, kendisini efendisinin yanında
anmasını istedi.
Hükümdar bir gece rüyasında yedi zayıf ineğin yedi semiz ineği yediğini ve
yedi yeşil başakla yedi kuru başak gördü. Bu rüyanın yorumunu yaptırmak
istedi. Hz. Yusuf'un rüya yorumu yaptığını öğrendi ve onu hapisten çıkarıp,
rüyasını anlattı. Hz. Yusuf, yedi sene bolluk olacağını, peşinden gelen yedi
senenin ise kıtlıkla geçeceğini söyledi. Bunun üzerine hükümdar, Hz. Yusuf'u
maliye bakanlığına getirdi. Yusuf (a.s) bolluk yıllarında bütün ambarları
zahire ile doldurttu; kıtlık yılları gelince bu zahireyi halka dağıtmaya
başladı. Aynı kıtlık, Hz. Yusuf'un babasının memleketi olan Ken'an diyarında
da yaşandı.
Yusuf (a.s)'un kardeşleri de zahire almak için iki kez Ken'an ilinden
Mısır'a geldi. Sonunda Yusuf (a.s) kardeşlerine kendini tanıttı ve onları
affettiğini belirterek, "Bugün azarlanacak değilsiniz, Allah sizi bağışlar,
o merhametlilerin merhametlisidir" (Yusuf, 92) dedi. Yusuf (a.s), babası,
annesi ve kardeşlerinin tamamını Mısır'a davet etti.
Ailesi Mısır'a vardığında Yusuf (a.s) anne ve babasını tahta oturttu; diğer
onbir kardeşi ise Hz. Yusuf'un önünde eğildiler. O zaman Yusuf (a.s);
"Babacığım, işte bu vaktiyle gördüğüm rüyanın çıkışıdır; Rabbim onu
gerçekleştirdi. Şeytan benimle kardeşlerimin arasını bozduktan sonra, beni
hapisten çıkaran, sizi çölden getiren Rabbim, bana pek çok iyiliklerde
bulundu. Doğrusu Rabbim, dilediğine lütufkardır, O şüphesiz, bilendir,
hakimdir" (Yusuf, 100) dedi. Bu şekilde İsrail oğulları, Filistin'den
Mısır'a gelip yerleşmiş oldu. Bir süre sonra Yakub (a.s) vefat etti. Yusuf
(a.s), Allah Teala'ya şöyle münacatta bulundu: "Rabbim, bana hükümdarlık
verdin, rüyaların yorumunu öğrettin. Ey göklerin ve yerin yaratanı! Dünya ve
ahirette koruyanım sensin! Benim canımı, Müslüman olarak al! Ve beni iyilere
kat!" (Yusuf, 101). Yusuf (a.s)'un hayat hikayesi Kur'an-ı Kerîm'de
"Ahsenü'l-Kasas, Kıssaların en güzeli" unvanını aldı. Pek çok olayları
içeren bu hayat hikayesi için Allah Teala şöyle buyurdu: Andolsun ki, Yusuf
ve kardeşlerinin olayında, soranlara nice ibretler vardır" (Yusuf, 7).
Yusuf (a.s)'un defnedildiği yer, rivayetlere göre, İbrahim (a.s)'in medfun
bulunduğu Kudüs yakınlarında Halilü'r-Rahman kasabasındadır.
Şamil İslam Ansiklopedisi, C.VIII, S.303-304 M.Nureddin Yekta |