Malper/Anasayfa

M.Nureddin Yekta'nin sayfasina hoş geldiniz!..

 

Dini Konular

İslamda çocuklara isim vermenin hükmü!…

Çocuğa doğunca veya doğumu müteakip üçüncü veya yedinci günü, babası veya anası tarafından islam hükümlerine uygun, güzel bir manası olan bir isim konur.

Anne ve babasının isim koyması şart deĝil, salih bir zat tarafından da isim konulabilir.

Ashab-ı Kiram çocuklarına isimlerini Peygamber Efendimiz'e (s.a.v.) verdirmeyi tercih etmişlerdir.

Çocuk; isim koyacak kişinin kucağına verilir. Kişi abdestli bir şekilde Kıble'ye döner, önce sağ kulağına ezan, sol kulağına ise kamet okur ve üç kere çocuğun sağ ve sol kulaklarına ismini tekrar eder.

Rasûlullah (s.a.v.), oğlu İbrâhim dünyaya gelince;
"Bu gece bir oğlum doğdu; ona atam İbrâhim'in adını verdim" buyurmuşlardır. Bu hadis, ismin ne zaman konacağı hususunda önemli bir delildir. [Ebû Dâvud, Sünen, Cenâiz, 24]

İbn Ömer’den (r.anhuma) gelen bir rivayette ise: “Rasûlullah (s.a.v.) çocuğa, doğumunun yedinci günü isim konmasını, yıkanarak pisliklerin temizlenmesini ve akîka kurbanı kesilmesini emir buyurdu.” [Ebû Dâvud, Sünen, Edâhî, 21, Hadis no: 2837]
Bu rivayetlerden anlaşılıyorki, çocuğa, doğumunun hemen ardından isim verilebileceği gibi, üçüncü ve yedinci günü de verilebilir. isim koyduktan sora hayır duada bulunulmalıdır. Peygamber Efendimiz: “Ya Rabbi bu çocuğu hayırlı ve salihlerden eyle ve onu güzel bir şekilde yetişmesini sağla” diye dua etmiştir.
Durumu iyi olanların, çocukların doğumlarının yedinci gününde kurban kesmesi sünnettir. Bu kurbana akika kurbanı denir. Yine bu günler çocuğun başının tıraş edilip, çıkan saçın ağırlığınca veya takdiri bir ağırlık olarak altın alıp (ya da değerini) sadaka vermek te müstehaptır.

Ayrıca bir çocuĝa birden fazla isim verilebileceği de yine gelen rivayetlerden anlıyoruz. [Buharî, Sahih, Menâkıb, 17; Müslim, Sahih, Fezâil, 124]


Yasak isimler:

Manası İslâmî akîdeye-inançlara uygun olmayan, dinin yasakladığı bir anlam taşıyan, mânâsı çirkin veya Allah'tan başkasına kulluğu ifâde edenler, meselâ müşriklerin taptığı putlardan biri olan Uzzâ'nın kulu anlamındaki Abdüluzzâ, Kâ'be'nin kulu anlamındaki Abdülkâbe ve benzeri isimleri, Firavun ve Kârun gibi zulüm ve küfür önder ve sembolleri olan isimlerin verilmesi de İslâm'da yasaktır.

"Allah katında isimlerin en güzeli Abdullah ve Abdurrahman'dır" hadisi [Buhârî, Sahih, Edeb, 105-106; Müslim, Sahih, Âdab, 2; İbn Mâce, Sünen, Edeb, 2; Tirmizî, Sünen, Edeb, 64; İbn Hanbel, Müsned, II, 24, 128] isim koyma hususunda İslâm'ın genel prensibini belirlemektedir.

Peygamber Efendimiz: "Kıyâmet gününde babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Bu bakımdan çocuklarınızın isimlerini güzel koyunuz"[Ebû Dâvud, Sünen, Edeb, 61; İbn Hanbel, Müsned, V, 194] buyurmuşlardır.

İslam alimlerinin bildirdiğine göre, Zat-ı Akdesin Allah  lafza-i celal gibi Rahman isimi de başkaları için kullanılmayan ism-i hastır. (Taberi, 1/130)

Yine Taberi’nin belirttiğine, göre, Rabbimiz;  insanlara “Allah, Rahman, Halık” gibi isimlerle isimlendirmelerini yasaklamıştır. Buna mukabil, “rahim, semi, basir, kerim” gibi isimlerle isimlenmelerine cevaz vermiştir. (Taberi, 1/132)

Buna göre, genel ilke olarak denilebilir ki, Allah’a mahsus bir vasfı ifade eden isim ve sıfatlarla isimlenmek caiz değildir. Örneğin: “Halık, Samed, Bâki, Ebedî, Ezelî, Sermedi, Rezzak, Mütekebbir, Evvel, Âhir, Zahir, Batın, Allamu’l-ğuyub” gibi isim ve sıfatları kullanmak doğru değildir.

Rasulullah (sav)’ın açıklamalarına göre en güzel isim olarak adlandırılanlardan bazıları şunlardır: Erkek ismi olarak, Abdullah, Abdurrahman, Muhammed, diĝer peygamberlerin isimleri, Hasan, Hüseyin ve diğer İslam büyüklerinin isimleri tavsiye edilen isimlerdir. Kız isimleri olarak da, Aişe (Ayşe), Fatıma, Zeyneb, Hatice, Cemile, Halime, Zehra… gibi isimler güzeldir.

Ad konulurken genelde manası açık olan isimler tercih edilmelidir. Misal: kız çocukları için, Zeyneb, Halime, Büşra, Beyza, Selma, Esma, Halide, Rabia, Saliha, Salime, Saime, Adile... gibi kolay seslendirilen, yanlış yazma ve yanlış söyleme ihtimali olmayan tek isimler tercih edilebilir.

Bu isimlerin dışında, aynı şartlarda her dilden gerek erkek ve gerekse de hanımlara bahsettiĝimiz şekilde isimler verilebilir.

Örneĝin kızlarda:
Sevgi, Sevda, Sevim, Hülya, Aynur, Evîn, Narin, Şehriban, Birgül, Berivan, Bermal, Aykız, Nurten, Nurcan v.s.  

Erkeklerde de; Muhammed, Kerim, Halim, Serdar, Çekdar, Dursun, Temel, Kendal, Zinar, Evindar, Cengawer, Cengo, Azad v.s. konulabilir.

Resul-ü Ekrem’in (asm) değiştirdiği isimler

Ebu Davud dedi ki:
“Peygamber, As, Aziz, Aile, Şeytan, El-Hakem, Gurab (karga), Hubap (yılan) ve Şihap (kayan yıldız, alev) isimlerini değiştirdi.

Şihap’a Hişam (cömertlik) adı verdi. Harp (Savaş)a “Silm” (anlaşma) koydu. El-Muzdaci (uzanmış, uyuyan) adını değiştirip “El-Münbais” (uyarıcı) koydu. Afire adındaki yerin ismini değiştirip “Hadre” (yeşillik) koydu. Şibud-dalale (sapıklık vadisi) adını değiştirip yerine “Şibul-huda” (hidayet vadisi) adını koydu. Benuz-zinye (zina çocukları) adının yerine “Benu Rişde” (meşru çocuklar) adını koydu. Benu Muğviye (azgın kadının çocukları) adını değiştirip “Benu Rüşd” (meşru çocuklar) koydu.”

Doğduktan sonra hemen ölen çocuğa da ad konur. Yıkanır cenaze namazı kılınır ve defnedilir.

M.Nureddin Yekta

02.05.2017 - Dortmund