Malper/Anasayfa

M.Nureddin Yekta'nin sayfasina hoş geldiniz!..

 

Dini Konular

Çocuklar teminatımızdır, onları kimlere emanet ediyoruz?

Küçük bir topluluk olan ailelerin ve büyük bir cemiyet olan milletlerin en güçlü beka teminatı ve en büyük istikbal ümidi çocuklardır. Bunun içindirki, dinimiz çocukların muhafazası, eĝitimi ve öĝretimini mukaddes bir vazife kılmış, bu çalışmayı Allah katında yüce bir ibadet olarak deĝerlendirmiştir.

 
Çocuĝu aileye ve cemiyete en kudsi bir emanet olarak sunan dinimiz; çocukta billurlaşan saf insanlık cevherini, İslam Nizamı’nın çizdiĝi şekle göre yoĝurma vazifesini de aile ve cemiyete yüklemiştir. Peygamberimiz (a.s.) bir hadislerinde şöyle buyurmaktadır. „Her çocuk, islam dinini kabul edecek ruhi bir vasat içerisinde yaratılmıştır. Ancak (kendi çevrelerinden ilham alarak) ana ve babalar, çocuĝu hırıstiyanaştırır, yahudileştirir ve mecusileştirir.“ Bu hadisi şerif açıkça işaret ediyorki, temiz ve berrak bir yaradılışta olan çocukların; dini ve ahlaki inançları, milli zevk ve arzuları aile ocaĝında, cemiyet veya devletin eĝitim kurumlarında teşekkül edebilecek bir yapıdadır.
 
Anne ve babalar, çocuk için canlı birer kitap olduĝundan, ilk inanç ve ahlak dersleri ailede başlar. Bu deĝişmez gerçek dolayısıyladırki çocuklarımızın fiziki ve ruhi yapılarını geliştirmek için iyi bir terbiye vermemiz gerektiĝini bildiren dini emirler pek çoktur. Peygamberimiz bu mevzuda şöyle buyurmaktadır.

 
„Evladınıza ikram ve ihsan ile muamele ediniz. Terbiyelerini iyi veriniz. Çünkü onlar Allahın size hediyesidir”.

 
“Evinde çocoĝun terbiyesi ile meşgul olup oturan müslüman kadını, cennette benimle beraberdir”.

 
Ve yine Efendimiz “dinini bilecek, dünyasını kazanacak kadar bilgi (ilim) kadın erkek her müslümana farzdır”, buyurduklarından, onları dinin ve akli selimin kabul ettiĝi esaslar üzerinde yetiştirme, ahlaki ve kudsi kaynaklardan azami derecede faydalandırmak hiç deĝilse bu uĝurda gayret göstermek müminlerin vazifesidir.
 
Yukarda saydıĝımız islami ölçüler, çocuklarımızı yetiştirmenin lüzumunu bildirmektedir. Ancak yetiştirmenin asgari sınırları nedir?
 
Yüce Allah Tahrim Suresi’nin 6. Ayetinde “Ey iman edenler! Kendi nefislerinizi, hanımlarınızı ve çocuklarınızı, yakacaĝı insanlar ve taşlar olan ateşten koruyunuz”, buyurarak çocuklarımızı tam bir islam insanı olarak yetiştirme hususunda hassasiyet göstermemizi zimnen emretmişlerdir. Bu ayeti kerimenin gelişinden sonra Hz. Ömer „Ya Resulellah! Biz kendi nefislerimizi Allah’ın ve Resulünün emirlerine itaat ederek, yasaklarından kaçınarak koruyabiliriz. Fakat hanımlarımızı, çouklarımızı ateşten nasıl koruyabiliriz” şeklinde bir soru sormuştu. Peygamberimiz de: “Allahın emrettiĝi şeyleri onlara emreder, yasakladıĝını yasaklarsınız” demişti.
 
Deĝerli okurlar:
 
Görülüyorki çocuklarımızı Allah’ın dinine davet etmemiz ve onlara bu davete evet diyebilecek bir vasat hazırlamamız en büyük terbiye yolu olacaktır. Ancak davetin fiili bir şekilde yapılması zaruretini unutmamak lazımdır. Çünkü dinimiz “Ey iman edenler, yapmadıklarınızı niçin söylüyorsunuz” buyurarak amelsiz ahlakçıları ayıplamaktadır.
 
Evet çocuklarımızı, namazımızı kılarak, zekatımızı vererek, yalandan, riyakarlıktam kaçınarak, adi menfaatları çiĝneyerek, kumardan, alkolden, zinadan, aldatmadan sakınarak, yani islamı yaşayarak terbiye edeceĝiz. Çocuklarına namazsız, zekatsız örnek olan, onların anlayıp hissedebileceĝi şekilde yalan söyleyen, menfaatleri için her türlü adiliklere tevessül eden, cehalete rıza gösteren, alkolik, zinakar, kumarbaz babalar; hayanın, iffetin, zarafetin, kanaat ve feragatin güzide örneklerini sunamayan anneler, Allah’a karşı mesul oldukları gibi, cemiyete ve çocuklarına karşı da suçludurlar.
 
Muhterem müminler!

Boş zamanlarımızdan istifade ederek, hatta özel olarak onlara zaman ayırarak çocuklarımıza gereken terbiyeyi vermeĝe çalışalım. Onlara Allah’ın Kitabından başlayarak her türlü islami bilgiyi öĝretelim. Öĝretelimki yarın kıyamet gününde onlara karşı bütün görevlerimizi yapmış olarak Allah’ın huzuruna çıkabilelim.

M.Nureddin Yekta
09.06.1989 Cuma