Malper/Anasayfa

M.Nureddin Yekta'nin sayfasina hoş geldiniz!..

 

Dini Konular

Bir erkeĝe dört kadınla evlenme izni?

Hemen hemen herkesin dilinde bu söz var, İslam neden bir erkeĝe dört kadın helal kılmıştır?..
Sanki islamdan önce tek eşlilik esastı da islam bunu dörde çıkarttı!..

Tarihi bilmediĝimiz için, her çaĝı günümüz gibi sanıyor ona göre de sözümüzü söylüyor ahkam kesiyoruz!.. Oysa bırakın çaĝı, dünyanın her asrı ve her bölgesi birbirini tutmuyor.

İslamın geldiĝi dönemde Asya'da bir erkek öldüĝü zaman eşine de hayat hakkı tanınmazdı ve kocasıyla beraber gömülürdü. Medeni! Avrupa'da kiliselerde kadın insan mı şeytan mı tartışması yapılırdı. Ortadoĝu ve Afrika'da kadın insan sayılırdı ama hiçbir hakkı yoktu, kadın ticaret malı gibi pazarlarda satılıyordu.

Hanım kardeşlerimin affına sıĝınarak bir örnek vereceĝim. İki yıl önce bir tvde bir belgesel izledim, Afrika'nın bir bölgesinde hala kadın satılıyor ve bir inek veren 8 kadın satın alabiliyordu.

İslamdan önceki döneme dönecek olursak, o dönemde zangin erkekler deĝil dört, dört yüz tane kadına sahip olabiliyordu.

İşte böyle bir dönemde İslam "kadın da aynen erkek gibi bir insandır ve Allah sadece tek bir eşle yetinmenizi tavsiye eder" dedi. (Nisa/3)

Aynı ayette bazı hallerde erkeĝe dörde kadar hanım almalarına da şartlı olarak izin veriliyor!

Yani İslam bir erkeĝe dört tane kadın tahsis etmiyor, zaten dörtten fazla kadının alınabileceĝi sistemlere bir nokta koyuyor ve ençok dört tane alabilirsiniz diyor ki bunu da şarta baĝlıyor!
Bu şart da hanımlar arasında adaleti saĝlamaktır. (Nisa/129)

Daha önce de belirttiĝim gibi çok eşlilik veya bir erkeĝin birden fazla kadınla ilişkisi sadece Ortadoĝu'da deĝil dünya genelinde bir adetti.

İslam kadına zülmetmez, aksine onu korur.

Bakın evlilikte bile kadın erkek eşit deĝildir. Evlilik masrafların tümü erkeĝe aittir, ayrıca kadının maĝdur olmaması için onu garantiye alıyor ve kadına mehir verilmesini şart koşuyor!..

Farzedelimki kısa bir zamanda ayrılmak söz konusu olursa, kadın o mehirle ve erkeĝin vermek zorunda olduĝu nafaka ile uzun zaman geçimini saĝlayabilir.

Kadın erkeĝe göre daha kibar ve zayıf bünyelidir, daha çok saygıya ve korumaya ihtiyacı vardır. Başını erkeĝinin göĝsüne koyup kendini güvende hissetmek ister.

İyi de bu dünyada kötüler iyilerden daha çoktur, her gün çıkan savaşlarda yüzlerce hatta kimi zaman binlerce insan ölmektedir.

Günümüzde savaşlarda ençok zararı kadın ve çocuklar görse de en çok ölenler erkeklerdir. Önceki dönemlerde savaşlar genelde kılıçla ve benzeri şeylerle olduĝundan ölenlerin hemen hemen hepsi erkekti. Ve savaşın olduĝu bütün ülkelerde kadın sayısı enaz erkeklerin iki katı olurduki bazı bölge ve devletlerde bu sayı 7-8 e kadar çıktıĝını görüyoruz.

2. dünya savaşında almanyada bir erkek başına dört kadın düştüĝü söylenmektedir.

Günümüzdeki savaşlar daha vahim. Bugün Irak'ta bir erkek başına 7 kadın düşmektedir, yarın Suriye'de bir sayım olsa belki sayıları on katına çıkabilir!

Dünyada gelişmiş bazı ülkelerde Sosyalamt (Fakirlere yardim eden kurum) denen bir kuruluş vardır. Orada devlet geçimini saĝlayamayan herkese yardım eder, ama dünyanın diĝer bütün ülkelerinde herkes kendi geçimini saĝlamak zorundadır.

İş piyasası, ticaret, egemenlik genelde erkeklerin elinde olduĝuna göre kadın geçimini nasıl saĝlasın?

İşte böylesi durumlarda İslam dört kadına bakma yükümlülüĝünü erkeĝe veriyor! Yani bir başka tabirle bir erkek dört kadına bakmak zorundadır, onların geçim ve bedensel arzularını meşru bir şekilde karşılamak zorundadır, mesele budur!

Kadının geçimini saĝlayamadıĝı ülkelerde ne hallere düşürüldüĝünü görüyoruz.  

Konu sadece geçim de deĝildir!
Kadın da insandır ve onun da bedensel ihtiyacı vardır. İster erkek olsun ister kadın olsun takva sahibi insanların dışındakiler o ihtiyacını meşru yollardan temin etme imkanına sahip olmazlarsa bunu gayri meşru, zina dediĝimiz bir şekilde karşılamaya çalışırlar!..

Bir bölgede bir erkek başına bir kaç kadın düştüĝünde, ve bu bedensel ihtiyacını gayri meşru yollardan temin ederse -ki nefis bu, erkeĝi de kadını da buna sürükler- o zaman ne olur? 

Yine evli bir hanım eşini gayri meşru bir şekilde başkasıyla paylaşmış olur! Ama başka bir isimle, halktan gizli bir şekilde!
Oysa İslam bunun meşru yolunu göstermektedir!... 

Şimdi bazıları diyebilirki cinsel ilişki olmazsa ne olur?
Bunu da psikologlara sorarsak, onların tebsitine göre de uzun zaman cinsel iliskide bulunmayanlarda (erkek-kadın) psikolojik sorunlar oluşuyor.
Günlük hayatımızda o tür sorunları olan insanların neler yaptıĝını görüyoruz!

Sadece  bunlar mı?
Tabiki daha çok sebep var.
Kadın annedir, doĝurgandır, insan neslinin esas kaynaĝıdır, anne olmazsa yaşam olmaz. Ve her kadında bütün zorluklara raĝmen anne olmak, çocuk doĝurmak, büyütmek, eĝitmek, topluma, insanlıĝa kazanmek his, arzu ve sevgisi vardır. Erkeklerin az olduĝu bölgelerde çok evliliĝe engel olmak o hanımların bu duygularını yoketmektir.

Kadın hasta olur, kadınlık görevini yapamaz duruma düşer, ya da çocuk doĝuramaz, onun rızasını alarak ikinci bir evlilik mi iyidir yoksa onu boşayıp o hasta haliyle sokaĝa terketmesi mi daha iyi?

Kısaca özetliyecek olursak;
Dünyayı idare edenler erkeklerdir, fitne fesat çıkaranlar da yine erkeklerdir, dolayısıyla çıkan savaşlarda ençok ölenler de erkeklerdir ve maĝdur duruma düşenler de kadınlardır.

Bu maĝduriyetin giderilmesi için iki yol vardır, ya meşru bir şekilde evlenme olur, meşru bir ev, yuva, meşru bir aile, anası babası belli çocuklar!. Ya da kadına kendi geçimini saĝlama görevini kendisine verilip, meşru yollardan temin imkanı yoksa onu gayri meşru yollara sevketmek!

19 senedir Almanyada yaşıyorum ve Avrupa'nın hemen hemen her ülkesini gezdim, gördüm. Basında çıkan haberlere göre, haşa huzurunuzdan genelevlerin dışında hemen hemen her sokakta bir randevu evinin olması, yetmiyor gibi herkese açık sokak ve caddelerde hanımların sıra sıra dizilmesi, ve buna da kadın erkek eşitliĝi, kadına özgürlük denilerek kadını ne hale soktuĝunu görüyoruz.

Oysa İslamda kadın annedir, eli öpülür, ona hizmet edilir ve cennet onun ayaĝı altıdadır.

Üzülerek şunu da diyeyimki; günümüzde özellikle de erkeklerin; meşru evlilikten daha ziyade gayri meşru ilişkiyi savunması ve ona yönelmesi, zinayı nikaha tercih etmesi bizi üzdüĝü gibi toplumun ne hale geldiĝini göstermektedir.

Rabbim hakkımızda en hayırlısını nasip etsin.

Eksiklerimi tamamlamak amacıyla soru ve eleştirilerinizi bekliyorum!

M.Nureddin Yekta
30.08.2016