Fıkra - Mizah

Yemezsen bunun gibi olursun

Derlerki birgün Erdal İnönü Fransa’ya gitmiş, orda bir hanımla tanışmış, hanım da çok güzelmiş.
Hanım demişki „ben senin hayranınım, illada bize gidecegiz“
Erdal bey önceleri itiraz etmiş ama sonunda kabul etmiş.

Eve gitmişler, kadın henüz bir kadeh içecek birşey ikram etmeden ısrarla soyunmasını istemiş. Erdal Bey de soyunmuş.

Kadın demiş „sen bekle ben hemen dönüyorum“

Kadın da soyunup gelecek sanmış ama az sonra kadın elinden tutuĝu 4-5 yaşında bir çocukla içeri girmiş ve Erdal’ı işaret ederek;

- Bak oĝlum sana yemek ye diyorum sözümü tutmuyor, yemiyorsun, eĝer bu inadında devam edersen işte bu amca gibi olursun, demiş.

Sonra Erdal’a dönüp teşekkür ederim bayım, giyinebilirsiniz, demiş.

Bizim köyden Yusuf adında biri vardı, Erdal İnönü’yü hiç sevmezdi. Birgün TRT’ye bir mektup yazmış ve. „Allah aşkına Erdal’ı Tv’ye çıkarmayın, vallahi çocuklarım korkuyor“ demişti.

NOT:
Bunları sadece espri olsun diye yazdım, yoksa gıyabında birine hakaret yapmak deĝil amacım.

Fıkra ve mizah sayfasına dönebilirsiniz!