Malper/Anasayfa

M.Nureddin Yekta'nin sayfasina hoş geldiniz!..

 

Güncel yazılar

Mesûd Barzanî ve referandum!

Güney Kurdistan'ın aldıĝı bir kararla 25 Eylül 2017 tarihinde, Kurdistan'ın baĝımsızlıĝı için referandm yapılacak.

Bu referandum kararından sonra ilk tepkiyi İran, Türkiye ve Irak koymuştur.

Bunun yanı sıra basında çıkan haberlere göre kürd kurumlarından Goran, PKK ve Komala da referanduma karşı çıkmaktadır.

Bunların dışında HDP dahil bütün kürd kurumları referandumu desteklemektedir.

Türkler Anadoluya geldikten sonra ençok savaştıkları İran olmuştur. İran'la asırlaca düşmanlık devam etmiş, savaşmış ve 1639 yılında Kasrişirin antlaşmasıyla Kurdistani ikiye bölerek barışmışlardır. Barıştılar dedik ancak soĝuk savaş günümüze kadar devam etmektedir. Zaman zaman biribirlerine karşı illegal örgütleri desteklemişlerdir. Örneĝin bir zamanlar Türkiye'nin Halkın Mücahitlerini, İran'ın da PKK'yi desteklediĝi gibi.

Büyük devlet olma, Ortadoĝuya hakim olma rekabeti ve mezhep çelişkisi, Türkiye ile İran'ın bir araya gelmesini, dost olmasını her zaman engellemiştir. Ancak içteniçe düşman olsalar da bu iki kadim düşmanı bir araya getiren tek sebep Kürd ve Kurdistandır.

İran Şahı döneminde Türkiye ile yapılan antlaşmaya göre sözde terör örgütlerini kovalamak, onlara karşı operasyon amacıyla birbirinin topraĝında 40 km. kadar girebilirdi.

Burda terör örgütü dedikleri elbette kürd hareketleridir. Buna Irak ta dahildir. 40 km Türkiye topraĝına girer kürdleri öldürürdü, Türkiye de 40 km. içeri girebilirdi.

Kısacası 80 km. bir tampon bölge oluşmuştu. Hudut boyunca bu 80 km.lik tampon böge kürdleri imha hattıydı.

Mollalar devri başlayınca bir şey deĝişti mi?

Deĝişmedi tabiki hatta kürd düşmanlıĝı daha da arttı.

Şurada kürd gençlerine şunu demek istiyorum, bunu kulaklarına küpe yapsınlar:

Kürd düşmanlarından gayri müslimler. "Kürdleri öldürebiliriz, malına mülküne el koyabiliriz bu bizim halkımız için gereklidir" derler. Müslümanları ise; "kürdleri öldürmek caizdir hatta vaciptir, malı mülkü namusu ganimettir" derler. Aralarındaki fark budur!

Dün İran Genel Kurmay Başkanının Türkiye'ye gelmesinin tek sebebi, kürdlerin bu yer yüzünde bir statüya sahip olmasını engellemek.

Yani ne kadar azılı düşman olsalar da, söz konusu küdler olunca türkler, araplar ve acem dost oldular, oluyorlar ve olacaklar!

Bunu anladık. Peki kürd olup ta kürdlerin bir statüya sahip olmasını istemeyen, hatta karşı duran şahıs, kurum ve kuruluşlara ne demeli?

Kanaatimce, her millette olduĝu gibi kürd milletinde de kendi menfaat ve ideolojisini kürd halkından daha önde tutan, hatta kendilerini satan bazıları vardır. Bu  türler referandumun olmaması için bir sürü bahane buluyorlar.

Bu bahanelerin tümü boştur.

Şunu iyi bilinki sen bu dünyada bir statüya sahip olmadıĝın müddetçe insan yerine konulmazsın.

Bir de kafası karışık bazı kürdler vardır. Ve itiraz mahiyetinde soruyorlar: "Siz Barzani'ye o kadar çok güveniyorsunuz. Peki ya referandum ertelense ne dersiniz?"

Bu kardeşlerime şunu derim:
Ben Sayın Barzani'nin temsilcisi veya sözcüsü deĝilim, ancak Sayın Barzani'nin kürd davasında samimi bir insan olduĝuna inanıyorum. Lakin şunu bilmemizde yarar var. Barzani dünya hakimi deĝildir, her dediĝi yerine gelmez. Dünyayı idare eden egemeler var. Kürdistan'ın baĝımsızlıĝı önünde bir sürü engeller var. Eĝer Barzani bunları aşamaz, referandum ertelenirse, yada baĝımsız bir Kurdistan kuramazsa, bu sadece Barzanin'in deĝil  bütün kürdlerin eksikliĝidir."

Selam ve saygılarımla

M.Nureddin yekta
18.08.2017

Güncel yazılar sayfasına dönebilirsiniz!