Diyarbakır olayının perde arkası
12
Eylül 2006 günü Diyarbakırda meydana gelen bombalı saldırı hiç şüphesiz
bütün kürd halkını derinden üzmüştür. Bu menfur saldırı Kürd Halkına karşı
yapılan ne ilk ve ne de son terörist bir saldırıdır. Daha önceleri de Yaşar
Büyükanıta baĝlı iyi çocuklar! karanlık ekibi buna
benzer saldırılar yapmış ve büyüklerini sevindirmişlerdi!
Üç gündür konuyla ilgili yapılan haber ve yorumlara baktıĝımızda görüyoruzki
türk medyası saldırıyı pkkya maledip olayı ucuz atlatmaya çalışıyor. Kimisi
de kibarca kürdlere gözdaĝı veriyor biz pkkyı durduramadık, ama ey kürdler
ya siz durduracaksınız ya da biz bu şekilde sivillere yöneleceĝiz,
katliamlar yaptıracaĝız diyor!
Satılmış bazı kürd siyasilerden biri Her karış toprağı aziz şehitlerimizin
kanları ile yoğrulmuş olan bu güzel vatanımızı bölmeye, birlik ve
beraberliğimizi bozmaya, devletimizi ve demokrasiyi yıkmaya yönelik her
türlü girişimi, bu aziz vatanın bağrından çıkmış kahraman güvenlik
güçlerimiz, şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da bertaraf edecek
güçtedir diyerek saldırıyı yine pkkya mal edip esas failleri gizlemeye
devam ediyor.
AK Parti'li Faruk Çelik, Olayın üzerinde çok ciddi, sosyolojik psikolojik
değerlendirmeler sürüyor. Yani bizzat teröristi hedef olan uygulamalar çok
uzakta değil, yakında. Herkes bu yaptığının hesabını verecektir derken yine
esas failleri gizlemekte ve adeta bu saldırıyı bir sefere mahsus
olarak çoluk-çocuĝa karşı yaptırdık ama sonraki saldırılar sadece
teröristlere karşı yapılacak demektedir.
Türkiye Başbakanı Tayyip Erdoğan, Diyarbakırdaki son saldırı da terörün
insanlık dışı yüzünü gösterdiĝini söyliyerek olayı pkkya maledip alınması
gereken tedbirleri büyük şef! ABDnin PKK koordinatörü emekli Orgeneral
Joseph Raltsona havale etti. Diyarbakıra gitmeye tenezzül etmeyen
Başbakanın (zaten gidipte ne diyecek, geçen sefer
sorunu çözerim dedim yamapamdım ama bu sefer sorunu çözeceĝim mi diyecek) bu olayı aydınlıĝa
çıkaracak cesareti varmıdır acaba?
T.C. Cumhurbaşkanı Sezer, sadece kınamakla yetiniyor.
TBMM Başkanı Bülent Arınç, Diyarbakır Valisine mesaj gönderip başsağlığı
diliyor!
Hasan Cemal aslında olayın kimler tarafından tertiplendiĝini iyi bilen bir
yazar ama yazmaya korkuyor, olayı sadece at izi ile it izinin birbirine
karıştıĝını ifade ederek geçiştirmeye çalışıyor.
Mehmet Ali Birand PKK ateş kesmezse en büyük zararı kürdler görecektir
diyerek bundan sonra derin devletin hedefinin çoluk-çocuk demeden kürd halkı
olacaĝını açıkça yazıyor.
Emin Çölaşan Bu kaçıncı pkk eylemi diyerek sanki pkk bombayı koyarken
kendisi ordayış gibi çok net bir şekilde olayı pkkye mal ediyor ve eskiden
beri kafasını bozduĝu Başbakan Erdoğana neden Diyarbakıra gidip cenaze törenlerine
katılmıyor diye veryansın ediyor.
Evet işte bu şekilde bir kürd katliamı daha örtbas ediliyor. ?
Olayın gerçek yüzü:
Olayın Türk İntikam Tuĝayı adlı karanlık örgütün işi olduĝu açıktır. Kendi
sitelerinde açıkça ifade ettiler, ancak büyüklerin emriyle site yayınını
geçici olarak durdurdu.
DTPnin, PKKnın koşulsuz olarak ateşkes yapma çaĝrısı ve PKKnın da yüzde
doksandokuz ateşkes yapacaĝı herkes tarafından biliniyordu. Savaştan rant
kazananlar bunu sabote etmek için böylesi acımasız bir eylem
geçekleştirdiler.
PKKnin böylesi bir eylemde hiçbir karı yoktur. Kürd halkı PKKnın daĝdaki
savaşını tasvip etmezken, böyle bir eylem PKKya ne kazandırır. Eylem kürd
halkının sadece nefretini, kinini kazandırır bu yüzden de saldırı kim
tarafından yapılmışsa yapılsın hepimiz tarafından lanetleniyor ve
kınanıyor!..
Ben bu saldırıdan şunu anlıyorum derin devlet şimdiye kadar öldürdüĝü
kürdlere terörist damgasını vurarak kendisini haklı çıkarmaya çalışıyordu,
ama bundan sonra katliamlar yapacaĝı çok açıtır. Bunun için PKK derhal
ateşkes ilan etmeli ve siyasi mücadeleye dönmelidir. Bu şekilde derin
devletin katliamlarının önüne de geçilir. Derin devlet karşısına silahlı
mücadele eden bir grup bulamayınca bu şekilde katliam yapmaktan
kaçınacaktır.
Bu aynı
zamanda siyasi alanda devletin yerini de daraltacaktır. Bu savaşın ne
kürdlere ve nede türklere bir faydası yoktur. Biz meseleleri kendi aramızda
halletmezsek başkaları gelir halleder, Irak bir örnektir!
2006.09.14
M.Nureddin Yekta
|