Malper/Anasayfa

M.Nureddin Yekta'nin sayfasina hoş geldiniz!..

 

Güncel yazılar

Kanton, Eyalet, Federal ve Baĝımsız Devlet!

En başta şunu arzedeyimki biz kürdlerin birbirine tahammülü yok denecek kadar azdır. Belki hassasiyetimizden belki cehaletimizden belki aşırı ideolojik düşünmemizden kaynaklanmaktadır. Ama ne olursa olsun eleştirilerimiz yapıcı olmalı ve eleştirilen de biraz düşünmelidir.

Dünyada yüzlerce ırkın ulus devlet kurdukları bir zamanda, Kürdlerin böyle bir devlete sahip olmaması talihsizliktir. Ama, Ortadoĝu’nun yeniden dizayn edildiĝi, yeni devletlerin oluşabileceĝi bir asırda, Kürd siyasilerinin “Ulus Devlet”e karşı olup, kanton, eyalet veya yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokratik toplum gibi seçeneklere yönelmesi ise en büyük talihsizlik!...

Bir örnekle sözüme devam etmek istiyorum. Geçenlerde (22.01.2015) 21 devlet “IŞID’a karşı mücadele ve alınacak tedbirler konusunda” Londra’da bir zirvede buluştular. Toplam 21 devletten daha fazla IŞID’a karşı mücadele eden Kürdler çaĝrılmamıştı, çünkü biz devlet deĝildik, kendimizi temsil edemezdik!.

1639’da İran ve Osmanlı devletleri tarafından Doĝu batı diye ikiye ayrılan Kurdistan, Birinci dünya savaşı sonrası Lozan antlaşmasıyla da Batı kısmı İngilizler, Fransızlar ve Türkler tarafından üçe bölündü. Biz beynimizde bu sınırları kabul etmesekte, ne kadar isyan edip itiraz etsekte biz bir Devlet deĝiliz. Biz Kurdistan deĝiliz. Biz İran’ız, Irak’ız, Suriye’yiz ve Türkiye’yiz. Bu dört devletten zirveye katılan vardı ama Kürdler adına kimse çaĝrılmamıştı.

Sayın Barzani’nin haklı olarak zirve için itirazında “neden bölge hükumetinden kürdler adına zirveye kendimizi temsilen kimse davet edilmedi, hiç kimse bizi temsil edemez” sözüne cevabı, ABD Dışişler Bakanlığı sözcüsü Jen Psaki verdi. Psaki “Evet, Haydar Abadi Irak’taki tüm halkların temsilcisidir.” dedi.

Demekki binlerce km. alanda IŞID’a karşı tek başımıza savaş versekte, bizi yine biz temsil edemeyiz, araplar temsil edecek, çünkü biz devlet deĝiliz. Çünkü Güney Federe bir yapıya sahip olsa da Irak’ın bir parçası, biz istesekte istemesek ta realite bu.

Kendimizi temsil etmenin tek yolu Baĝımsız bir devlete sahip olmaktır. Onun için daha devletimiz olmadan Rojava’da kanton ilan edip Barzani tanımıyor diye sitem etmek, Türkiye’yi 25 eyalete bölme fikri, yerel yönetimlerin güçlendirilmesi, demokratik cumhuriyet gibi tezler yanlıştır. En büyük yanlış ta daha Kuzey ve Rojava’da bir statuya kavuşmadan elimizi Güney’e sokmak ve orada kantonlar ilan etmek ya da oraya da demokratik bir yapı istemek, Baĝımızlıĝına karşı çıkmak!..

Hepimizin görevi Güney’de Baĝımsız bir devletin inşası için bütün gücümüzle çalışmak oraya destek vermek. Güney’in ve yönetiminin kusurlarını baĝımsızlıktan sonra bir iç meselesi olarak masaya yatırmak. Önce devlet olun, sonra ister eyalet yapın ister kanton, elinizi tutan olmaz. Kendi devletinizi istediĝiniz şekilde idare edin, Halkımız var seçime gidersiniz halk kimi neyi istiyorsa o olur, yeterki halkınıza güvenin ve inanın!

Bugün gerek Irak’ta gerek Suriye’de büyük bir otoriter boşluĝu var. Bu boşluktan kürdlerin istifade etmesi lazım. Bu otoriter boşluĝu hep böyle devam etmez! Yarın öbür gün iç savaş biter barbar araplar güçlü orduya sahip olduklarında, ne kanton tanırlar nede eyalet veya vilayet, hepsini yerle bir ederler. Zaten baĝımsız devletiniz yoksa bölgelere ne isim verirseniz verin mevcut devlete baĝlıdırlar. Yani Rojava kantonları Suriye’nin birer bölgeleridir. Bu anlamda Rojava’da behemehal Federe Kurdistan ilan edilmeli kantonlar oraya nisbet edilmelidir.

Güneyde de, acilen ihtilaflı yerlerde referanduma gidilmeli, 140 maddeye nisbeten referandum sonrası resmi olarak Kurdistana baĝlanmalı. Bu anlamda Şengal de Kurdistan’a resmen baĝlanmalı, orada kanton özerk gibi bir statu istemek, sonraları çok tehlikeli bir durum arzeder. Arapların Allah korkusu yok, Şengal Güney korumasında olmazsa yokedilmeye mahkum olur.

Ben arapların ne müslümanına ne sosyalistine ne demokratına inanmam. Suriye muhaliflerinin İstanbul’daki toplantısında Ihvani Muslimin temsilcisinin “Gerek Irak’ta gerek Suriye’de biz iktidara gelirsek Saddam ve Esad’ın kürdlere verdiĝi haktan daha fazla hak vermeyiz” sözü müslüman kürd gençlerinin kulaĝına küpe olsun. Zira kürd imha operasyonunda komşularımızın müslümanı, sosyalisti, demokratı, faşisti hemfikridir, aralarında hiç fark yoktur!..

Sözün özü şudurki; eĝer biz Baĝımsız bir devlete sahip olmasak, ne Uluslararası arenada kendimizi temsil edebiliriz, ne komşularımız tarafından emniyette olabiliriz, ne de kantonlarımızın bir kıymeti ehemmiyeti olabilir.

Haydin Kürdler ihtilafı bir tarafa bırakarak, önce Güneyde Baĝımsız Kurdistan için elele verelim, sonra herkes kursun partisini halkımıza gidelim, daha devlet yokken sistem tartışması, ideolojik tartışmalar bize bir sey kazandırmaz.

25.01.2015
M.Nureddin Yekta

Güncel yazılar sayfasına dönebilirsiniz!