Newroz Bayramı ve alamı
Allaha hamd Resulüne
selat ve selam olsun!
Bir kere Newroza bayram demek ne kadar saĝlıklıdır, bence önce bu terime ve
bu güne doĝru ve saĝlıklı bir isim belirlemek gerekir. Newroz bayram mıdır,
yoksa zülme başkaldırmak, sömürüye hayır, katliama hayır deme günü müdür?
Kanaatimce asırlardır kutlanan bu gün manasından tecrit edilmiş,
soyutlanmıştır.
Bugün Ortadoĝuda özellikle de Kurdistanda kutlanan Newroz günü tamamen
gelenekçi bir bayram haline dönüştürülmüştür. Bence sinsice hazırlanmıs bir
planla kimi çevrelerce dine aykırıdır, yezidilerin, gayri müslimlerin
v.s.nin bayramıdır denilerek müslüman kürdleri bu günün manasından
uzaklaştırmak istemektedirler, kimi çevrelerce de bahar bayramıdır
denilerek Newroz günü esas manasından uzaklaştırılmak istenmektedir. Ben her
iki yönüyle de Newroz Gününe işaret etmek isterim.
Bir kere dünya kurulalı ta bu güne kadar bütün ırklarda ulusal ve kültürel (geleneksel)
bayramlar olduĝu gibi dinsel bayramlar da vardır. Bu adetler islamdan önce
olduĝu gibi islamdan sonra da devam etmiştir. Peygamberimiz (a.s.) islam
kaynaklarına zıt düşmeyen hiçbir geleneĝi yasaklamamıştır. Mekkeden
Medineye hicret ettiĝi zaman medinelilere yasak ettiĝi bayram günleri,
putları yadettiĝi ve hiçbir manası olmayan geleneksel bayramlardır.
Medineye yerleştikten sonra görüyorlarki Medine ehli bazı özel günlerde
bayram yapmaktadır. Sebebini sorduklarında bu günler eskiden beri
kutladıĝımız geleneksel bayram günlerimizdir (hepsi bu)
demişlerdir. Peygamberimiz bundan sonra size iki bayram gününü haber
veriyorum, biri Ramazan bayramı, diĝeri de Kurban bayramıdır demişlerdir.
Dikkat edersek bu iki günde de ondört asırdır sadece şenlik vardır.
Kutlamalar, davetler, birbirini ziyaretler, yemekler, et pişirmesi,
barışmalar v.s. Dolayısıyla bu bayram günleri müslümanların kaynaşmasına,
birleşmesine, dargınların bir araya gelmesine, zenginlerin fakirlere yardım
etmesine..... gibi şeylere vesile olması açısından ehemmiyetlidir. Ama bu
demek deĝildirki meşru bir şekilde hatırlanan günler ve o günleri yerinde
kullanmak haram olsun.
Pekala bilinmektedirki; batılın ve bidat şeylerin islamda yeri yoktur, aynı
şekilde hiçbir mana ifade etmeyen bayramların da. Özellikle de islam
sistemine karşı yapılan devrim bayramları, başka halkların yerini, yurdunu
işgal edildiĝi günlerin bayram ilan edilmesi, katliamların yapıldıĝı günleri
bayram ilan etmek elbetteki islama ters düşer ve islam bunu kabul etmez.
Bir halk zalimlerden
kurtulduĝu gününü bayram yapabilir ve yapmalıdır da, ancak bir halkı
yerlebir ettiĝiniz günü, ya da serhıldanların liderlerini astıĝınız günü
kendinize zafer kabul ederek o günlerde bayram yapamazsınız. Bu belki sizin
için bir zafer sayılabilir ama öte yanda maĝlup ettiĝiniz halkın kara
günüdür. Başka halkları gözyaşlarına boĝdurduĝunuz günleri kendinize bayram
yapamazsınız.
Evet bayram günlerinin ve o günleri kutlamanın birçok sebepleri vardır. Bu
sebeplerden bazıları da mazlumun özgürlüĝünü elde edip zalimlerin zülmünden
kurtulduĝu, sömürge ülkelerin baĝımsızlıklarını elde ettiĝi, kölelerin
özgürlüĝünü elde edip hürriyete kavuştuĝu, ya da bütün bunları elde etmek
için ayaĝa kalkıldıĝı, zalimlere karşı ayaklanma yapıldıĝı, özgürlüĝe
kavuşmak için serhıldanlar yapıldıĝı gibi... Bu anlamda baktıĝımız zaman
Newrozun kendine has bir yeri vardır. Çünkü Newroz; batılın hakim olduĝu,
zalimin zafer kazandıĝı gün deĝil, mazlumların serhildanlarla kıyam ettiĝi
ve özgürlüĝüne kavuştuĝu gündür, o açıdan newrozu kutladıĝımız zaman bu
mananın dışına çıkmamak gerek. 2708 yıldır kürd halkı bu manada newrozu
kutlamıştır, kutlamaktadır.
Ancak son zamanlarda newrozun manası
daraltılmaktadır. Kimi çevrelerce ya bir şahısın tanrılaştırılması için,
yada maddi menfaat saĝlamak amacıyla bu günü bir şenlik günü olarak
kutlamaktadırlar.
Özellikle müslüman kardeşlerimizin dikkatini çekmek isterimki; newroz günü
ile islamla idare edilmiyen bazı devletlerde kutlanan bazı bayram günleri
birbirinden çok farklıdır. Newrozu o günlerden ayırmak gerek, zira newroz
bir zülme bir sömürüye, bir zalime karşı başkaldırı iken, onların bayram
günleri, islamı kaldırıp yerine taĝuti bir rejim getirmekle milyonlarca
insanın katledilmesine, haklarının gasbedilmesine, islam nizamının
kaldırılmasına sebep olacak kufri sistemin temelinin atılmasıdır. Bir başka
tabirle newroz zülme başkaldırı, diĝer bayramlar da mazlumları ezme,
inançlarını yoketme günüdür. İşte aradaki fark budur.,
Newrozun meşhur kürd kahramanı Kawanın zalim diktatör Dehhaka (zamanın
Saddamları, Esadları) karşı bir başkaldırıdır. Bu manada ele aldıĝımızda,
yani newrozu zalimlere karşı başkaldırı olarak algıladıĝımızda görüyoruzki
islama göre bu günü yine islam ölçülerine göre kutlamakta hiçbir sakınca
yoktur. Zira islam mazlumların yanındadır. Hatta bana kalırsa yılın 365
gününü newroz ilan edip zalimlere karşı serhıldanlar yapmak gerek.
Newroz mazlumların bayramıdır yada serhildan günüdür, bu günü zalimlerle
ortak kutlamak, sadece şenlik haline getirmek, bu şekilde zalimlerin
işgalcılıĝını meşrulaştırmak, onu zalimle mazlumun barıştıĝı gün olarak
lanse edip yine zalim zalim olarak kalacak, mazlum yine köleliĝine devam
edecek şekillerde kutlamak elbetteki hem dinimize hem de milletimize
ihanettir. Bu anlamda işgalçi kuvvetlerle resmi yada gayri resmi bir şekilde
bayramı kutlamayı bu halka ve tarihine ihanet olarak algılıyoruz.
Newroz nasıl islamdan önce serhildanların günü olarak kutlanmışsa, bugün
yine aynı şekilde kutlanmalıdır ve bu günde zalim ile mazlum
ayırdedilmelidir. Çünkü halkımız bu günde özgürlüĝü, serhıldanları ve
düşmanlarının kendilerine yaptıkları zülümleri hatırlamaktadır, onlarla
şenlik yaptıĝı günleri deĝil!..
Newrozu ateşe tapanların bayramı olarakta
lanse etmek yanlıştır. Zira Kawalı günlerde iletişim aracı sadece ateş yakıp
haberleşmektir, yoksa kürd halkı ateşe tapıyor anlamında deĝil. Geçmişte
olduĝu gibi bugün de, halkımız bu anlamda ateş yakmakta, Dehhakların tahtını
temsili olarak yakıp etrafında sevinç gösterileri yapmaktadır.
2708 yıldır newrozda yakılan ateşi aydınlıĝa giden bir meşale olarak kabul
eden kürd halkı, ne yazıkki hala kendi öz topraklarında özgürlüĝünden mahrum,
bütün hakları elinden alınmış ikinci sınıf insanı olarak yaşamak zorunda
bırakılmış bir halde yine bir newroz gününe girmiş bulunmaktadır.
Kurdistanı işgal eden güçler, halkımızın tarihini, kültürünü, geleneklerini,
örf-adetini marjinalleştirmek istediĝi gibi, bayramlarına da sahip çıkmak
istemektedir ve hatta belki bazı çevrelerle de kutlamak istebilirler.
Oysa kürdler onlarla
neyin bayramını kutlayacaklardır? Asırlardır bu günün anlamını elde etmek
için serhildanlarla meydana çıkan halkımız, bugün barış adı altında
dehhaklarla bayramını kutlamamalıdır. Zira kürd halkı hala tehdit altındadır,
hala haklarından mahrumdur.
Yine adaletsizlik ve hukuksuzluk devam ediyor,
kürdler gözaltına alınıyor, işkence görüyor, faili mechullar devam ediyor.
İnsan hakları çiĝneniyor, kürdler adına herhangi bir kurumun açılmasına izin
verilmiyor, düşüncelerinden dolayı yıllardır hapiste yatanlar serbest
bırakılmıyor, onlara yenileri ekleniyor, kürd partilerinin kurulması hala
yasak, serbest olan legal partilerde de kendi anadillerinde konuşmak yasak.
Ne yazıktirki bazı kürd çevreler, sözde barış ve sulh projesi adı altında
halkımızı inkarcı sistem siyasetiyle birleştirmeye çalışıyorlar. Birlik
beraberlik, kardeşlik adı altında yine kürdlerin asırlarca kendi öz
topraklarında köle olarak yaşamalarını dayatmaktadırlar. Oysa barışı
istemeyen kürdler mi? Kardeşliĝi istemeyen kürdler mi? Kürdler her zaman
barış ve kardeşlik ellerini uzattılar ama ne yazıkki uzanan eller her
defasında kırıldı.,
Kürd halkı daha evvel islam kardeşliĝi projesiyle diĝer ırklarla kardeş
olarak yaşamak istedi ancak, mükafatları sadece katliam oldu. Dün
sosyalizmle halkımıza kardeşliĝi dayatan zihniyet başarılı olamadı, bugün
demokrasiyle yine kürdlere kardeşlik, birlik, beraberlik dayatılıyor, bu
projenin de iflas ettiĝi çok açıktır. Kürd halkı anlamıştırki ne islamla, ne
sosyalizmle ne de demokrasiyle kendilerine kardeşlik eli uzatılmıyor. Kürd
halkı bugün de sözde islamla, baas sosyalits kominist partiyle de ve
demokrasiyle de idare edilen devletlerin halkımıza karşı yürüttükleri kirli
siyasetini anlamıştır. Yeri geldiĝi zaman birbirlerine düşman olan bu zihniyetler, kürdler söz konusu oldumu birleşip yekvücut haline gelmektedirler.
Evet Kürd halkı kendi başına baĝımsız bir halktır, ama eĝer bugün hala bir
kısım toprakları işgal altındaysa da, o toprakları özgürleştirinceye kadar
serhıldanlarına devam etmelidir, bayramlarını baĝımsız olarak kutlamalıdır,
özellikle böyle tarihi günlerde düşmanla işbirliĝi yapmamalıdır ve yapanları
da tecrit ve teşhir etmelidir.
İnanıyoruz ki halkımız bayramını içeriĝinden uzaklaştırmadan kutlayacaktır.
Bu anlamda kürd halkının Newroz bayramını kutluyor, böylesi günlerin kürd
halkının birleşmesine, kardeşliĝine vesile olmasını diliyorum.
21.03.2004
M.Nureddin Yekta
|