T.C.
Başbakanı Erdoĝanın kürd sorunu çözümü belli oldu
Daha bir ay
önce Amedde yaptıĝı konuşmasında Geçmişte pek çok siyasi ve idari hata
yapıldıĝını, Kürd sorununun bu milletin bir parçasının değil, hepsinin
sorunu olduĝunu, Türkiyede hangi sorun varsa onun çözümü için adresin
kendileri olduĝunu, geçmişte yapılan hataları yok saymak büyük devletlere
yakışmazmış, büyük devlet, hatalarını, sevaplarını masaya yatırma özgüvenine
sahip devletmiş diyen Erdoĝan, AB ile müzakere sözünü aldıktan sonra
sözlerinden çark etti. Gerçi biz Ameddeki konuşmasından ümit etmedik ve
inanmadıkta!.
O zaman da yine bu sayfalarda yazmıştık Erdoĝan sadece söylüyor öncekileri
gibi, onun hiçbir çözümü yoktur diye. Ne yazıkki sözlerine inanan ve ona
ümid baĝlayan insanlar da oldu, özellikle gözü yaşlı analar!.. Nasıl olsa
koskoca bir Başbakan vede müslüman, verdiĝi sözü mutlaka tutar, bir başbakan
yalan söylemez diye, ama maalesef söylediĝimiz gibi Sayın Erdoĝanın çözümü
selefleri gibi çözümsüzlüktür.
Erdoĝan dün Siirtte yaptıĝı konuşmasında şunları söyledi: dünyanın
neresine bakarsanız bakın, etnik farklılıklar zenginliktir ama üst kimliğin
altında olduğu sürece'' birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde aydınlık
yarınlara gideceğiz. Gençlere sesleniyorum: Hiçbir zaman etnik ayrımcılığın
bir parçası olmayacaksınız, her etnik unsur, etnik kimliğiyle anılacaktır.
Bu alt kimliktir. Bunu birleştiren ise üst kimliktir.
O da Türkiye
Cumhuriyeti vatandaşlığıdır."
Di gelin de ayıklayın pirincin taşını! Erdoĝan bey ne demek istiyor? Yani
Türkiyede ben türk deĝilim diyenler de var, ama onlar da türk olmak zorunda.
Onları yine ikinci sınıf insan sayıyor, onlar ancak alt kimlikle kendilerini
ifade edebileceklermiş, üst kimlik yine türk kimliĝi!.. Yine okullarımızda
her sabah çocuklarımıza türküm dedirtilecek, yine varlıĝımız türk
varlıĝına armaĝan edilecek, yine anadilimizle eĝitim yapamıyacĝız, peki bu
nasıl çözüm?
Başbakan Kurdistan Bölgesi için bir iyilik te düşünmüyor deĝil!..
Çıkarttıkları mecburi hizmet yasasıyla öncelik Kurdistana verilecekmiş,
yeni mezun doktorlar, öĝretmenler, hemşireler Kurdistana gönderilecekmiş!
Kalabalık arasından bir grup bir aylık doktor istemiyoruz sözüne cevaben
de Sözleşmeli doktor yasasını çıkardık. Maalesef işlemedi. Şimdi mecburi
hizmeti getirdik. Önceliği buralara veriyoruz. Ama istifa ediyorlar, bizim
de zorlama gibi bir durumumuz yok" dedi.
Acemi öĝretmenler, iĝne yapmasını bilemeyen hemşireler, dinleme cihazından
anlayamayan doktorlar dahi Kurdistana gitmek istemiyor ve Sayın Başbakan
onları zorlayamıyoruz diyor! Bir hükumet memleketim dediĝi bir bölgeye
doktor gönderemiyorsa, tecrübeli öĝretmen gönderemiyorsa, o hükumetin ve
onun başı Başbakanın kürd sorununu nasıl çözeceĝini hep birlikte göreceĝiz!..
09.10.2005
M.Nureddin Yekta
|