On maddelik taslak!
Çözüm
sürecinde taraflar arasında görüşme devam ederken basında çıkan
haberlere göre, PKK Genel Başkanı Abdullah Öcalan taslaktan hareketle
çözüm sürecinde atılacak adımların bulunduğu her iki tarafa da
yükümlülükler veren 10 maddeden oluşan yeni bir yol haritası hazırladı.
10 maddelik yol haritasında Kürt statüsü, anadil ve kültürel hakların
anayasaya girmesi, seçim barajının kalkması, partilere Hazine yardımının
eşit dağıtılması, Avrupa Yerel Yönetimler Özerklik Şartının kabulü,
terör yasalarının yürürlükten kaldırılması gibi bazı adımlar yer alıyor.
Ben bütün maddeler için bir tahlilde bulunmayacaĝım sadece; Özgürlükçü,
eşitlikçi ve demokratik anayasa: Kürt statüsünün anayasaya girmesi.
Anadilde eğitim hakkı, kültürel hakların anayasada yer alması. Fikir ve
düşünce özgürlüğüyle ilgili anayasal güvence.
Maddesi üzerinde görüşlerimi belirtmek istiyorum.
T.C. Anayasasında kürd statüsünün girmesi ve anadilde eĝitim hakkının
verilmesi kürdlerin taleplerini karşılıyor mu? Kürdlerin baĝımsızlık
için mücadele ettiĝi bir dönemde ismimizin anayasada geçmesi ve olası
istiyenlere kürdçe eĝitim hakkının verilmesi kürde ne kazandıracak?
Farzedelimki anayasada Kürdler de Türkiyenin aslı unsurudur ve T.C.
vatandaşıdırlar ve istiyenler kürdçe eĝitim alabilirler yazılsa, Kürd
bununla iktifa edecek mi? Hani baĝımsız Kurdistan kuruyorduk?
Efendim siyaset yapıyoruz hele yavaş yavaş önce şunları alalım,
şartlar müsait olunca sonra ta baĝımsızlıĝa kadar gideriz gibi sloganik
sözlere karnımız toktur. 30 yıldır baĝımsız Kurdistan derken şartlar
müsaitmiydi? Hem siz altıyüz senedir devlet idare eden Türklerden daha
mı iyi siyaseti öĝrendiniz? Karşı taraf uyuyormu sanıyorsunuz?
Sözü uzatmadan diyorumki:
Kürdler kesin karar vermeliler; Türklerle beraber mi yaşıyacaklar, yoksa
ayrı bir devlet mi kurmak istiyorlar? Eĝer beraber yaşamak istiyorlarsa
ki şu an (T.C. tarafından kabul edilen duruma göre) kürd tarafını temsil
eden HDP (Apo ve KCK), Türkiyelileşmeyi esas almış ve Türklerle beraber
yaşamak istediklerini onlarca defa dile getirmişlerdir. O zaman
Anayasası yeniden yapılacak olan Yeni Türkiye nasıl olmalı.
Bizim görüşümüze göre birlikte yaşanmak isteniyorsa:
1 - Yeni anayasada Türkiye Kürdler ile Türklerin ortak federal
vatanıdır, resmi dili kürdçe ve türkçedir.
2 Kürdlerin kendilerini temsil eden bir
bayrakları olmalı.
3 - Türkiye şu an yedi coĝrafik bölgeye ayrılmış durumda. Karadeniz
ve Akdeniz bölgeleri doĝu batı diye ikiye ayrılmalı ve dokuz eyalet
halinde idare edilmelidir.
4 - Federal Kurdistanda resmi dil kürdçe olmalıdır. Türkçe ve arapça
okullarda seçmeli ders olarak okutulmalı, hatta istiyen varsa o dillerde
eĝitim de yapabilmelidir.
5 - Doĝu Karadeniz Lazistan Eyaleti olarak adlandırılmalı ve orada
da lazca resmi dil olmalıdır ve onlara da Federe Devlet hakkı
verilmelidir. Karadenizin kadim halkı lazların da kendi kendilerini
idare etmeleri saĝlanmalıdır.
Eşitlik temelinde birlikte yaşanmak isteniyorsa bu ancak bu şekilde
mümkün olabilir. Yoksa sadece eĝitim hakkının verilmesi zaten asimile
olan kürdlerin hızla asimile olmasını saĝlayacaktır. Kürdçe zorunlu
eĝitim ve resmi dil olmayınca kürdçe okumanın bir faydası olmaz. Bugün
serbest olan kürdçe kurslarda kaç kişi çocuklarını kürdçe dil kursuna
gönderiyor.
Bırakın çocukları da bugün kürd siyasetinin önde gidenlerinin kaçı
kürdçe okuma yazmasını biliyor, kaçı kürdçe konuşabiliyor ve kaçı evinde
kürdçe konuşuyor? Görüyoruzki bir çoĝu eline iliştirilen ve kim bilir
kaç defa okumasına raĝmen hala okuyarakta olsa kürdçeyi telaffuz
edemiyorlar!
Bu güne kadar HDP eşbaşkanlarının bir mitingte konuşmalarını sonuna
kadar kürdçe yaptıklarına şahit olamadık.
Gördüĝümüz gibi Kürdçenin serbest olması, kurslarda okutulması yada
seçmeli ders olması kürde bir şey kazandırmıyor ve tamamen asimile
ediyor ve 20 yıl sonra kürdçe konuşan birine rastlamanız mucize
olacaktır.
Ben bugün yazayım saĝ kalanlarımız yirmi yıl sonra karar versin.
Saygılarımla
M.Nûreddin Yekta
27.02.2015 |