Malper/Anasayfa
M.Nureddin Yekta'nin sayfasina hoş geldiniz!..

Hayat ve Hatıralarım

Haci Kamil abimin Seydama dedikleri

- Haci abi seydamı da gördün mü, nasıldı sordum!
- Evet gördüm seni sordu, okuyup okumadıĝını sordu, ben de evet okuyor dedim.
- Hangi Seydanın yanında şimdi?.
- Ben, şimdilik karısının yanında okuyor, şimdilik seydası karısıdır dedim.

Biz 5 kız 8 erkek olmak üzere toplam 13 kardeştik. Haci Kamil abim en büyüĝümüzdü. Kendisi imanlı, dindar, dürüst itikatlı biriydi. Bu yüzden de beni çok severdi.

Xirbe, bizim eski köyümüzdü, ayrıca daha biz ordayken rahmetli babam onu köyden evlendirmişti. Bu yüzden özellikle abim Haci Kamil Xirbe ile irtibatını hiç kesmezdi.

Güçlüden yana deĝil, haklıdan yanaydı. Nüfusça köyün en kalabalık kabilesi olmamıza raĝmen, gençlerimiz herhangi bir köylüye hakaret ettiĝinde gençlerimize destek olmazdı. Hatta komşularımız bize haksızlık yaptıkları zaman da karşılık vermemekten yanaydı. O yüzden ortanca abim bazen ona: "sana kalırsa köye karı olacaĝız". derdi

O da derdiki "güçlü zayıfa karşı gücünü kullanmazsa Allah katında sevap alır. Gücün yetiyor diye komşuna zülmedersen bu yiĝitlik olmaz."

Bir bayram günü sabahı namazdan sonra komşumuz H. Tajdin imama seslenerek "Seyda sen ve komşular bu sabah bana misafirsiniz buyrun gidelim" dedi.

- Hoca; tesekkür ederim. Ama Haci Kamil daha önce söylemişti, ona gideceĝiz.

- H.Tajdin; yahu seyda her bayram söylüyorum, sen Haci Kamil daha önce söyledi diyorsun. Bu Haci Kamil ne zaman söylüyor?

- Hoca; 3 gün önce söyler dedi.

- H. Tajdin, o zaman herkes şahid olsun önümüzdeki bayramda seyda ve siz komşular sabah benim misafirimsiniz, deyince herkes gülmüstü.

Birgün ben ve Haci abim Muş'tan geliyorduk, otobüste yine komşu Tajdinle karşılaştık. H.Tajdin abime dönerek:

- Ya Haci sen bu kardeşini çok seversin niye?

- Kardeşim meladır, ben melaları severim ama bu kardeşim olunca elbette daha çok severim.

- H.Tajdin, mesela ne kadar seversin?

- Abim; imanımı terazinin bir kefesine, Mela Nureddini de öteki kefeye koysalar eşit gelir, eĝer imanıma zarar gelmiyeceĝini bilseydim, belki kardeşim daha aĝır gelirdi diyecektim, lakin caiz olmaz diye korkuyorum.

- H. Tajdin; evet vallahi inandım sen gerçekten çok seviyorsun dedi.

Dünyanın bütün hocaları bir şeye beyaz deselerdi, eĝer ben o şeye siyah deseydim Haci abim bana inanırd, o kadar ki bana güveni vardı. Bu yüzden de benim okuyup meşhur bir alim olmamı çok isterdi.

Birgün yine Xirbeye gitmişti. Birkaç gün sonra evine döndü. Onu ziyarete gittim. Kapıda yanyana oturuyorduk.

- Haci abi seydamı da gördün mü, nasıldı sordum!

- Evet gördüm seni sordu, okuyup okumadıĝını sordu, ben de evet okuyor dedim.

- Hangi Seydanın yanında şimdi?.

- Ben, şimdilik karısının yanında okuyor, şimdilik seydası karısıdır dedim.

Bu söz yüreĝimi yaktı. O yaz biraz gevşeklik yapmıştım. Sonbahar gelmesine raĝmen daha medreseye gitmemiştim.

Abim bana o aĝır lafı dediki hemen medreseye gideyim diye. Çünkü okumamı çok isterdi.

Hiçbir şey demeden kalktım, eve gider gitmez çantamı hazırladım ve sabah Artixonk köyüne Seyda Mela Abdurrahman'ın medresesine gittim, orada okumaya devam ettim.

Ne yazıkki vefatında ben hazır bulunamadım. Almanya'dayım gitme şansım yoktu. Çok üzüldüm vefatına. Babamın vefatına o kadar üzülmemiştim. Babam vefat edince deĝil, abim vefat edince kendimi yetim saydım.

Rabbim ona rahmet eylesin, mekanı cennet, Hz. Muhammede (a.s.) komşu kılsın. Amiin

 

Hayat ve Hatıralarım sayfasına dönebilirsiniz!