Türkmenler vatandaşlarımızdır!..

Bugün çok yorucu birgün geçirdim, sabah kalktım işe ve derken bazı terminler, sanki sabah kahvaltısından sonra hiçbir şey yemedim bir kaç bardak su veya meyva suyundan başka!
Akşam 21:30 sularında yorgun ve bitkin kendimi eve atarken, hanım hemen yemek getirdi. Adet gereĝi elinde tepsiyle çalışma odama getirdiĝi yemeĝi aldıĝım gibi oturma odasına götürdüm. Biliyorum çalışma masasında helede bilgisayarım açıkken yemek yiyemiyeceĝimi. Tepsiyi masanın üzerine koydum ve ilk işim hemen tv kumandasına uzanmak oldu. Vede tabiki Kurdistan televizyonunu açtım hemen. Hanım, elinde bir bardak suyla ayakta dikiliyordu, Kurdistan televizyonunda iki türkmen kızın Kerkük’ten türkçe canlı yayınını görünce şaşırdı,
– „Aaaaaaa Kurdistan televiyozyonunda türkçe konuşuluyor“ deyip hayretini dile getidi.
– Niye şaşırdın hanım? Türkmenler bizim vatandaşlarımızdır ve Kurdistan’da elbetteki Türkiye’deki kürdlerden daha özgür bir şekilde yaşıyorlar, onların her türlü özgürlükleri var, okulları var, televizyonları var, siyasi partileri var, hem de hepsi türkmen adına! Herkes dilediĝi ismi alabiliyor, köy, kasaba ve şehir isimleri deĝiştirilmemiş, kimse onlara türkmen oldukları için ard niyetle bakmıyor, sırf türkmen oldukları için kimse onları fişlemiyor, kendi kültür ve örf adetleriyle özgürce yaşıyorlar. Kurdistan, Ortadoĝu’da en demokratik bir ülkedir, hatta geçen yıl Fransa’dan bir heyet Kurdistan’ı ziyaret etmişti ve geri dönüste „13 yılda Kürdler Ortadoĝuda öyle demokratik bir ülke yaratmışlarki o demokrasi Avarupa’nın göbeĝinde bile yok“ deyip şaşkınlıklarını dile getirmişlerdi.

Toplam sayıları 160 bin civarında olan Kurdistan türkmenleri Türkiye’deki 30 milyon üzerindeki kürdlere verilmeyen haklara sahiptir ve bu güne kadar kürdlerle hiçbir problemleri olmamıştır. Ancak 80 yıl unutulan ve kendilerinden hiç bahsedilmiyen türkmenler, son zamanlarda Türkiye’de bazı siyasilerin gündemine girdi, sebebi de orada karışıklık çıkarmak, orada istikrarın bozulmasını saĝlamaktır. Irak’ta veya Kurdistan’da hiç yaşamayan bazı türkmenlere partiler kurdurup bozgunculuk yapan sistemin iktidarının, tavrı olmasaydı, elbetteki orada hiçbir problem olmazdı. Bugün bile yine türkmenlerin kürdlerle problemleri yoktur, ancak zaman zaman dış destekli bazı fesad ocakları problem yapmaya çalışsalar da, Kurdistan istihbaratı sayesinde planları suya düşmektedir. Mesela geçenlerde Kerkük valisine ve türkmenlerden önemli bir şahısa yapılması planlanan suikastın boşa çıkarılması gibi!

Ben kendimi bildim bileli sistemin kürdlere karşı bir allerjisi vardır ve onlara hep düşman muamelesi görmektedir. 21. çaĝda bile hala milyonlarca kürdün dili yasak, okulu yok, kimliĝi inkar ediliyor. Bugün eĝer Federal Bir Kurdistan kurulmuşsa elbetteki zülümde inkar ve asimilede komşu devletleri örnek alacak deĝildir, kendi vatadaşlarına her türlü hakkı ve özgürlüĝü vermelidir ki bugün Kurdistan’da görülen de odur. Her ne kadar zaman zaman bazıları tarafından aşiret reisleri olarak adlandırılsa da, Güney Kurdistan’ı idare eden iki Kürd lider ve partileri ve sonuçta Kurdistan Hükumeti bu gibi özgürlüklerde Ortadoĝu’nun tek örnek hükümetidir. Umarızki bir asra yakındır kürdleri hep inkar eden devletler bundan bir ders çıkarır ve kendi vatandaşlarına iyi muamele ederler. Her ne kadar insani ahlaktan ve insani siyasetten mahrum olsalarda sınırın hemen ötesinde demokraside örnek alınacak bir devlete baksınlar. Kendilerine „Demoratik Devlet“ diyenler devletin insan hak ve özgürlüklerinde ne kadar geride olduĝunu anlasınlar.

Gerçi benim şahsen bugünkü idarecilerden öyle bir beklentim yok, meşhur bir kürd atasözü var „Mezinaya bajaran ji beraya rêyan de kifşe ye“ ( Şehrin büyüklüĝü yolun genişliĝinden bellidir), 80 yıldır iktidardaki güçlerin kendi halkına uyguladıĝı bir demokrasi yoktur, kaldıkı demokratik cumhuriyeti kurmak istiyen kürdlerin ya da kendilerini kürd sayanların ilkalarıyla getirecekleri ne olabilir?

24.07.2003
M.Nureddin Yekta

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir