Türkiye Güney Kurdistan’a girerse!

Aslında ben bu yazıyı 15.08.2006 tarihinde ele almıştım, o günlerde, bu günlerdeki gibi ortalık kızışmasada, Türk Medyasında „Kerküke bir iki“ nidaları yükseliyor, Genel Kurmay bugünlerde olduĝu gibi, „girip; yakıp, yıkıp alacaĝız terörist!leri“ diyordu. Türk savcıları Talabani ve Barzani için dosyalar hazırlıyor, esir alındıktan sonra Diyarbakır’da idam edilmeleri için dokumentler topluyorlardı.

Yazının bir kısmını yazmıştım, ama daha sonra bitirip yayınlamadım, çünkü o günlerde Türkiye’nin Güney Kurdistan’a girme ihtimali daha azdı. Ama bugün bu satırları yazarken, belki de bazı bölgelerde Türk askerleri sınırı geçmiş durumdalar.
 
Peki, Türkiye Güney Kurdistan’a girerse ne olur?

Bu sorunun cevabını vermek için evvela Türkiye Kurdistan’ın hangi bölgelerine girer sorusunu cevaplamak lazım.

Eĝer Türkiye sadece PKK militanlarının olduĝu mıntıkalarda operasyon düzenlerse (ki görünen şu an odur) hiçbir şey olmaz. Bugüne dek 24 deĝil 124 defadan fazla girdi, çıktı, her iki taraftan zayiatlar oldu, bir sürü masraf, şişirilmiş rakamlarla her iki tarafta, taraftarlarına demeçler, mesajlar verdi, sonra herşey eskisi gibi devam edip gitti!
 
Yok Türkiye Güney Kurdistan’ı işgal etmeye kalkışırsa?

İşte o zaman şimdiden sonucu kestirmek zor, hatta senaryoyu planlayıp yazanlar bile sonucu kestiremez, ama biz olası ihtimaller üzerine duralım ve Kürd Halkı’nın kar ve zararlarını göz önünde bulunduralım.
 
1- Kürdler savaşmaz, Türk askeri elini kolunu sallaya sallaya ta Kerkük’e kadar gider, hepsini işgal eder, hatta ilhak eder, son günlerde bazılarının dediĝi gibi Güney Kurdistan’ı 83. Vilayet ilan edilir. Başta Amerika ve Avrupa olmak üzere bütün dünya buna seyirci kalır ve hatta Türkiye’yi haklı bulur!
Türk Hükumeti Kürdlerin bütün kazanımlarını yok sayar, onlara hiçbir hak tanımaz, aynen Kuzey Küdleri statüsüne girerler. Bu durumda Kürlerin kaybı ve faydası nadir?
Bana göre bu ihtimal gerçekleşmez ama bindebir de olsa gerçekleşti sayalım. Bu durumda Kürdlerin fazla kaybı olmaz. Enazından Güney ve Kuzey birleşir!.. Bugün Kürdler; olası bir Baĝımsız Kurdistan ilanında düşman olacak arap alemi, bir müddet sonra Türkiye’nin bir parçası olarak baĝımsızlık ilan ettiĝinde, bütün arap devletlerini yanında bulur. Bugün arap devletini (Irak, araplara göre sadece bir arap devletidir, o yüzden ta Cezayirli bir arap dahi Baĝımsız Kurdistan’a karşı çıkıyor bugün) bölüp güçlenen Türkiye’nin zayıflatılması için bütün bölge devletleri o zaman Kürdlere yardım ederler. Ekonomik ve sosyal bakımından Kürdler daha çok kaynaşırlar.
Eĝer bu durumda Türkiye sadece ordaki kürdlere bir özerklik verirse, bu hakları daha sonra Kuzey’deki Kürdlere de vermek zorunda kalır. Dolayısıyla Kürd dili gelişir ve ilerde nüfus bakımından kürdler türklerden daha çok çoĝalırlar ve Türkiye’nin nüfus çoĝunluĝu Kürdlerin eline geçer. Bu ihtimal kürdlerin en çok zarar göreceĝi ihtimaldır bence.
 
2- Türkler girer, Peşmergelerle savaş başlar, her iki taraftan halklar sokaklara dökülür, savaş Kürd-Türk savaşına döner, metropollerde katliamlar başlar, 100-300 sene önce dahi Anadolu’ya giden ve kürdlüĝünü unutanlar bile şöven saldırılar (Bursa’da olduĝu gibi) neticesinde kürdlüĝünü anlar ve kısaca Türkiye bir Yugoslavya halini alır. İşte o zaman, bugün hiç ses ve sadaları çıkmayan azınlıklar bile ayaklanır ve hak talep ederler. Birliĝini ve beraberliĝini kaybeden Türkiye, Osmanlının son dönemlerdeki hasta adam gibi, dost Amerika ve Avrupa ülkeleri tarafından paramparça edilir, kim bilir belki de Türkiye devleti diye bir şey kalmaz!
Farketmez yani Türkiye Güney’de ilerler hepsini alır yada alamaz. O ayrı bir mesele. Ama bütün kürdlerin böylesi bir durumda kendileri istemese bile, türk şövenleri onları bu duruma zorlar!..
Eĝer Amerika Türkiye’nin uçaklarını Güney Kurdistan’da kullanmasına ses çıkarmazsa ihtimalen Türkiye karada şehirleri işgal edebilecektir. Tabiki çok kanlı savaşlardan sonra, ama daha sonra gerilla savaşı başlar. Bugün sayıları 3-5 bin olarak söylenen gerilla sayıları 300-500 binlere çıkar. 3-5 ile onlarca yıl savaşan Türkiye, 300-500’lerle savaşı asırları bulur. Neticede Kürdler ne kadar çile çekerlerse Türkler de o kadar çile çekerler. Dünya hali bilinmez ama belki de ilerde hem Türkiye hem de Kurdistan topyekun başkalarının sultasına girerler. Biz birbirimizle boĝuşurken, biz fakirleşip bu güzel coĝrafya Afrika’ya dönüşürken şu an ellerini sıvazlayanlar birgün gelir ülkede otururlar!..
 
Eĝer Amerika Türk uçaklarının kalkışına izin vermezse (Saddam döneminde olduĝu gibi ki geçenlerde Kandil’e uçarken rotadan çıkan türk uçaklarının kameralarının karartılıp uyarıldıkları ve “eĝer rotanıza dönmezseniz motorlarınızı da durduracaĝız” mesajlarının geldiĝi söyleniyor), yani savaş sadece karada devam ederse, Türk askeri zaferini anlattık ama tersine olsa, yani peşmerge galip gelir de Türkiye’den bir şehrin düşmesi halinde ayaklanmalar artacak ve kısa zamanda bütün Kuzeyi kapsayan bir ayaklanmayla şehirler tek tek düşer.

Bu arada Türk askerlerinin topyekun bir savaşa girmeleri halinde Güney Kurdistan’ın baĝımzılıĝını ilan edeceĝi de söylenenler arasında!.

Bir de şunu eklemek isterim:
Amerika Ortadoĝuya birkaç aylıĝına misafirliĝe gelmiş deĝil, hele de planında Ortadoĝu’yu parçalamak ve yeni sınırlar çizmek varken, Ortadoĝu ve Orta Asya’yı Türklere hiç vermez. Kimse bunun rüyasını görmesin. Hiç kimse Moĝolların Cengiz Han dönemindeki sınırları hayal ederek bir dünya düşlemesin. O dönemler sadece tarihte kaldı!.
 
Şimdi bazıları diyebilirlerki Amerika’nın dostları kürdlerdir, sanki Amerika’nın Ortadoĝu’ya gelmesine biz sebep olmuşuz gibi!
Sevgili dostlar. Bu konuyu başka bir yazımda ele alacaĝım inşallah, ama kısaca şunu diyeyimki. 1954 yılından beri ABD’nin tek müttefik müslüman ülkesi Türkiye’dir ve Mart tezkeresi geçmemesine raĝmen ABD ordusuna giden silah ve mühimmatın %74’ü Türkiye üzerinden saĝlanıyor, yani öldürülenlerin yüzde yetmiş dördünün katili Kürdler deĝil!..
Hakeza Afganistanda da öyle. Daha önceleri Somali’de olduĝu gibi. Ne yazıkki özellikle müslüman türkler ya bunu bilmezler ya da saklamak isterler bu ayıbı.
 
Peki Kürdlerin burda rolü nedir?

Kürdler istesede istemesede ABD Ortadoĝuya gelecekti. ABD’nin Ortadoĝu’ya gelmesinde Kürdlerin zerre kadar olumlu ya da olumsuz bir etkisi yoktur. Unutmayın ABD ve muttefikleri Halepçe için deĝil, Kuveyt için buraya geldiler.

Mademki ABD mutlaka geliyordu o zaman Kürdler ne yapmalıydı? Ya ABD dostu görünerek varlıklarını devam edeceklerdi, yada Saddam gibi ezilip, ihtimalen ABD gittikten sonra yine komşuları tarafından Halapçelerle yok olacaklardı. Kürdler birinci seçeneĝi uygun gördüler, zaten başka çareleri de yoktu.

Kürdler hiçbir zaman ABD’nin uşaĝı, kölesi olmadı, olmazlarda, hatta sayın Barzani ABD Irak savaşı başlarken, ABD askerlerinin Güey Kurdistan üzerinden Irak’a girmelerine de müsaade etmemişti. Ama bugün hem ABD hem de Güney’in birbirine ihtiyacı vardır. Dostluk ihtiyaçtan doĝuyor, ama yarın ihtiyaç kalmazsa herkes yoluna  gider, hepimiz bunun farkındayız!
Bana kalırsa Türkiye kendini de tehlikeye atacak böyle maceralı, kapsamlı bir operasyon ve işgal girişiminde bulunmaz, ama bulunsa bile Kürdlerin devleti yokki elinden gitsin. Ha Irak’ın bir parçası ha da Türkiye’nin!..

Bu durumda ben de, devlet sahibi olurum temennisiyle kürdler umutlu, benim devletim elimden gider korkusuyla da türkleri karamsar görmek mümkün!
 
Ben deĝil bir insanın, bir karıncanın dahi öldürülmesinden yana deĝilim, yazıktır, günahtır, etmeyin, eylemeyin Allah aşkına kan dökmeyin derim, zalimleri Allah’a havale ediyorum, ama bizim irademizin dışında gelişen bir savaş varsa ( ki 15 yıldır irademizin dışında oluyor zaten), bu savaşta Kürdün çok kaybı olmaz, telaşa gerek yok. Kimsenin tahmin etmediĝi başka planlar da var, bekleyip göreceĝiz.
Allah zalimleri kahretsin kim olursa olsun ve mazlumları da muzaffer kılsın!
 
M.Nureddin Yekta
29.10.2007

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir