Bugün bir misafirimle pc başında medyayı dolaşırken gözümüz Milli Gazete yazarlarından Hasan Ünal’ın yazısına takıldı. Yazı başlığında “Talabani ne kadar doğru söylemiş” diye bir cümle vardı. Hayırdır inşallah dedik, biliyorum millicilerin yazdıklarından hayır gelmez ama Nasreddin Hocan’ın dediği gibi “ya tutarsa” misali, olurki biri kırk yılda bir şaşırdı da kürdler hakkında hayırlı bir şey yazdı, dedik okuduk!..
Ama tam tersine Hasan Bey hayali bir senaryo ile kürdlerin ortada kaldığını, sahipsiz, kimsesizliklerinden yok olmaya mahkum olacaklarını yazıyor ve bu suç onlarındır” diyor.
Konu Irak Federal Devletleri Cumhur Başkanı Sayın Celal Talabani’nin ABD ziyareti ve orada verdikleri bir demeç. “ABD Irak’tan çekilirse bazılarının Irak’ı işgal edebileceğini” dediğini yazıyor ve sanki ABD çekilmiş, Irak’ta iç savaş başlamış, Şiileri İran, Sunnileri arap ülkeleri, türkmenleri de Türkiye destekleyerek savaşı kazanıyorlar ve kürdler oracıkta sahipsiz kalıyorlar. Ve diyorki Bay Hasan “Sonuçta burada belirttiğimiz gibi bir cezalandırma ile karşı karşıya kalırlarsa, Neşet Ertaş’ın söylediği şu türküyü hatırlayabilirler: Kendim ettim kendim buldum, gül gibi sarardım soldum.”
Anlaşılan bazı türk yazar-çizer ve aydınları verilen her demeci hayali olarak olmuş bir olay olarak algılıyorlar ve hatta beyinlerinde bunu film yapıp bir kez seyrediyorlar, ondan sonra da filmin neticesinde aldıkları zevki kaleme alıyorlar. Ne tuhaf değil mi?
Kürdleri; bölgedeki istikrarsızlığın baş aktörleri olarak ilan eden Hasan, türkmenleri El-Kaide örgütüne üye yapıp Telafer’i adeta terör merkezi haline getirenlerden hiç bahsetmiyor. Çok ilginçtirki sunni bölgelerde terörislerin cirit attığı yerler maalesefef türkmenlerin çok olduğu bölgelerdir ve arkalarında Hasan’ın zihniyetini taşıyan güçler vardır, bunu bilmediğimizi sanıyor.
ABD’nin Irak’ta savaşı kaybettiğini ve çekilmek zorunda oldugunu yazan Ünal, çekilme sonrasindaki senaryolara geliyor. Ona göre ABD ve İngiltere çekiliyor, Irak’ta savaş başlıyor, sunnileri araplar, şiileri diğer dünya şiileri ve türkmenleri de sahipleri olan Türkiye destekleyecek ve kürdler ortada kalacaklar, buna da cok seviniyor. ‘Sanki çok nasihat ettik ama kürdler anlamadılar, dediğim dedik dediler ve sonuçta ortada kaldınız, Türkiye’ye ihanet ettiniz, zaten yaşamanız Türkiye’ye bağlıydı, ee ne olacak buyrun yaptıklarınızın karşılığını bulun’ gibisinden bir mana ifade ederken, sanki olay gerçekleşmiş gibi sevincini de belli etmekten duramıyor. Ama uyan Bay Hasan, bu sadece beynindeki bir hayaldir, kendi kendine sakın inanıp sevincinden gülmeye başlama, etrafindakiler yanlış anlarlar!…
Kürdleri Türkiye’ye ihanet emekle suçlayan Ünal, Türkiye’nin onları ne kadar tehdit ettiğini ya bilmiyor yada bilmemezlikten geliyor!.. Vurduk vuracağız, girdik gireceğiz derken Güney Kürdlerinin Türkiye’ye karşı tavır almalarına sebep oldular.
Irak’taki türkmenlere sahip çıkan Ünal nedense 30 milyon Kuzey Kürdlerden hiç bahsetmiyor, İşte müslüman ırkçı türkün insafı ve islami anlayışı budur, ne diyelim, Allah sizi islah eylesin.
Yazının sonunda kendisi de hayali senaryosundan şüphe ediyor olsa ki “Ya Amerika çekilirse…? Sonuçta bu ikili tam anlamıyla ortada kalabilirler.” diyor.
Sayın Ünal bu, sadece senin gönlünün istekleridir. ABD çekilsede çekilmesede Kürdler bir devlet olmuşlardır ve ebediyyen orada devlet olarak kalacaklardır. Uzun zaman onlarla komşu olarak yaşamak zorunda kalacağınız kürdlere düşmanlık değil dostluk besleseniz bu hepimizin hayrınadır, en çokta türklerin!..
Ben böyle kibarca yazarken, misafirim bana kızıyor ve diyorki “Kekê Allah aşkına şu Milli Gazeteyi Milli Pislik yaz” ben gülüyorum, bize küfür etmek, diğer halklara düşmanlık yapmak yakışmaz, biz enazından kendimize saygılı olalım vede az da olsa belki içlerinde iyi insanlar da var, birinin yüzünden bir camiaya küfretmektense “bir iyinin yüzüsuyu hürmetine bin kötüyü affedelim” diyorum.
Ya siz ne dersiniz sevgili okuyucularım? Maillerinizi bekliyorum.
Hepinize sayılarımla
2005.09.15
M.Nureddin Yekta